Antalya'dan Hatay'a geçtik karayolu oldukça uzun ve yorucu olunca otelden çıkmadım tüm gün. TV ekranlarında gezinti Netflixte birkaç filim derken, ara ara sosyal medyayı da kontrol ettim.

Ankara'dan bir gazetenin bölge çalışanı arkadaşım hoş geldin için aramış duymamışım.

Balyoz ve Ergenekon kumpasları döneminde Atatürk'cü olmanın bedelini ödemiş arkadaşım, son günlerde Balyoz ve Ergenekon kumpasları döneminde olduğu gibi Atatürk düşmanlığı yaşandığını ve AKP'nin müracaatı ile Danıştay'ın andımız kararını verdiğini, söyledi.

Yasak devam edecek, değil mi dedim.

O da, biliniyor zaten, fakat ek bir durum var, devlet nişanlarından Atatürk kabartması da kaldırıldı, deyince, sinirden güldüm ve canım zulümleri artsın ki, sonları çabuk gelsin, diyebildim, öfkeden titreyen dilimle.

...

Atatürk’e düşman olanın hem ruhsal sağlığından hem de aklından şüphe ederim.

Bu ülkede Atatürk'e düşmanlık besleyenlerin emperyalizmin ve uşaklarının piyonu olduğunu artık tarihin net şekilde yazdığının arşivlerde yüzlerce örneği var.

Onlar ne yaparsa yapsın Atatürk dünya tarihinde mazlum ulusların önderi olarak şerefli yerini almıştır.

Kimse bu gerçeği değiştirecek hiçbir güce sahip değildir.

Bu devletin kurucusu Atatürk'dür ve asla değiştiremeyecekler bunu.

Başınız, hocanız, Danıştayınız, üniformalı-üniformasız askerleriniz birleşseniz, kabartmasını kazısanız yok etseniz, silseniz tarihi yeniden yazamazsınız, değiştiremezsiniz tarihi ve gerçeği.

Sizin için bir avuç huloğcularınız dışında kimse eline silah almaz, karşınızda ise milyonlar.

Ama bir gün Atatürk'ün devletini savunmak gerekirse andolsun ki, milyonlarca soğuk namluyu ensenizde hissedeceksiniz.

Bursa Nutku'nu ve Gençliğe Hitabe'yi okuyunuz, bir kez daha okuyunuz.

Rehin aldığınız hakiminize, savcınıza bu kadar güvenmeyin.

Yüzyılın en pespaye iktidarı!

Yurdumuzda yüzyılın en rezil en karanlık ve sinsi dönemi yaşanıyor!

Türkiye'de yaşayan Türklerin bu kadar ezilmek istendiği ve postmodern baskı araçlarıyla ezilerek sindirildiği bir dönem daha olmadı.

Türk Devletinin kriptolar tarafından sinsilikle ele geçirilmek istendiği bir dönem daha vardı onda da FETÖ'ye AKP ne istediyse vermişti.

Ĺaik Cumhuriyeti ortadan kaldırma amacı bakımından AKP'nin FETÖ'den hiçbir farkı yoktur.

İkisi de, diğer ortaçağcı tarikatlar gibi Atatürk Devrimlerinin ve Türk Devletinin üzerine oturduğu temellerin düşmanı ve yıkıcısıdırlar.

FETÖ ne ise AKP odur, laik cumhuriyetin düşmanı olarak.

FETÖ kadar takiyeci FETÖ kadar sinsi, FETÖ kadar büyük bir milli güvenlik tehdididir AKP.

Devlette de devletin kolonlarını ele geçirmek için FETÖ kadar kadrolaşmaktadır.

Laik Cumhuriyeti ortadan kaldırma gayesi açısından FETÖ elebaşı ile AKP'nin başı arasında zerre kadar fark yoktur.

Bir koruma kanununun arkasına sığınıp "Laik Cumhuriyet" kimseye yıktırılmaz.

Türk Milletinin ve Türklüğün yaşayan düşmanları ortaçağcı tarikatlar.

Sizin FETÖ'den tek farkınız elinizde şimdilik devlet imkanı olması!

Şu soruya yanıt bulmak gerekiyor...

Bizler tam bağımsız Türkiye taraftarı olanlar, yani genel olarak muhalefet kesimi ile, şahıs olarak Erdoğan'a mı karşıyız, yoksa Erdoğan'ın temsil ettiği değerler bütününe mi?

Eğer şahıs olarak Erdoğan'a karşıysak, onun karşısında olan herkesle birleşip bütünleşebiliriz, barışıp koklaşabiliriz.

Yok eğer, gerçekte Erdoğan'ın şahsında temsil edilen ve laik cumhuriyet karşıtı ortacağcı bir zihniyete karşı isek...

O zaman Erdoğan'ın benzerleri ile, zihniyet olarak ondan farklı olmayanlarla, onlar sırf bugün Erdoğan'ın karşısında diye, biz niye onlarla barışıp koklaşalım?

Tam bağımsız Türkiye ortaçağ artığı molozlardan arınarak ve mukadderatımıza hiç bir şekilde hiç bir yabancıyı karıştırmayarak mümkündür.