Bugun...


Sibel Çağlar

facebook-paylas
Hayat Bir Boks Arenası
Tarih: 02-05-2021 05:32:00 Güncelleme: 02-05-2021 05:32:00


 

Sekiz yıl önce bugün annem ve kardeşimin olduğu araç İstanbul dönüş yolunda Bursa-Balıkesir arasında kaza yaptıkları haberini almıştım.

 

Anlatılmaz bir acıydı.

 

Jeffrey ile büyük bir tartışma yapmıştık, boşanmaya karar verdiğim andan itibaren hayatım bana kuralsız serbest dövüşle ilgili bir aksiyon filmini hatırlatıyordu.

 

Telefonu usulca masanın üzerine koydum önce Jeffrey'e baktım babamı göremedim ve otuz iki yıllık anne kız ilişkimiz gözlerimin önünde dramatize bir film fragmanı gibiydi.

 

Biliyorsunuz, dramatik film sonundaki klasik hayatların olay örgüsü...

 

Boks arenası, kimsenin yenemeyeceği bir şampiyonla mücadelede ana karakterdir.

 

İlk rauntta, ikincisinde, üçüncüsünde.., dokuzuncu, onuncu...

 

Ana karakterin suratı her yenilgi sonu sertleşiyor, düşüyor ve yeniden yükseliyor ve şimdi yüzü zaten bir karmaşa gibi kan revan içinde bitkin görünüyor, kan sıçrıyor sağa sola, başka bir darbenin peşinden yere seriliyor yatıyor ve öyle görünüyor ki bu son, dövüş bitmiş...

 

Mağlup, ama aniden yaşama iradesi baskın çıkıyor, beklenmedik güç ortaya çıkıyor ve tekrar ayağa kalkıyor ve geri geliyor, tekrar düşüyor ve ayağa kalkıyor tekrar, tekrar, tekrarlar devam ediyor...

 

Hayat yenilgiler üzerine direkt orantılı gibi.

 

Her soluk alışımız ömrümüzü tüketiyor, her nefes bizden ömrümüzü alıyor, tüketiyor.

 

En zor kısmın ne olduğunu biliyor musunuz?

 

Güç bulmak ve tekrar tekrar yükselmek için nefes almak zorundayız.

 

Astım krizlerim, ahhhh o bitmez tükenmez ölümcül korkuluk.

 

Savaş alanında yalnızken özellikle zordur, bir kadının mücadelesi.

 

Yasadışı uyuşturucular, gereksiz zayıf kişiliklerin, tiplerin çevrenizde istemediğiniz anlarda bitivermesi, büyük paralar kazanma iradeniz ve biliyorum ki, zafere giden yol birilerini kullanmadan savaş sonu elde edilmişse hazzı büyük oluyor. Kimseye ve hiçbir şeye zarar vermeden elde edilmiş zafer.

 

Annem kıyas yoluyla anlatmayı tercih ederdi.

 

Üzülmemi elbette istemezdi. Fakat mutlu olmanın yolu olarak ortalama bir insan olma tutuculuğu beni deli etmeye yetiyordu.

 

"Yenilmez" şampiyon şimdi istediği her şeye sahip!

 

Ama onlar yok işte...

 

Bu bir yenilgi değilmiş gibi yaşayamazsın...

 

Ana karakterin sadece hayatını yaşamak, derin nefes almak, özgürlüğü bulmak ve kendi sınırlarını belirlemek için karşı konulamaz bir arzusu vardır. 

 

Kulağa ne kadar iddialı gelse de, ama öyledir, zayıf ve vasatlar onları hep rahatsız eder.

 

Ve birçok insan ne demek istediğimi anlıyor.

 

Beni ana karakterden ayıran tek şey, güzel ve görkemli bir filmde her zaman onu harekete geçiren, yükselmeye ve kazanmaya güç veren, kutsal bir yüzükte duran ve ona tüm kalbiyle inanan tutkuyla bağlı aşkı olması, orada, yanında ve her şeye rağmen.

 

Etkili sevgililerim yok, rol model "babam" beni destekleyecek, kutsal yüzüğün başında duran ve aldığım tüm konularda yanımda benimle karar veren, hatalarımı yüzüme çarpmak ya da beni çok incitmesin diye ölçüleri olan birisi iyi ki yok.

 

Hayatı paylaşmak adına aşk yok ise kutsal "yüzüğe" hiç gerek yok girmedim öyle yollara bir daha.

 

Hayatımın, doğru ya da yanlış eylemlerimin, sorumluluğunu kendim almaya karar verdim henüz çocuk sayılacak yaşlarda. 

 

Sadece kendime ve bana karşı dürüst olanlara dürüst olmak istiyorum artık.

 

Ve bu dürüstlük için, yalanlar ve ikiyüzlülük içinde yaşama arzusu değil, onu itip kakıyorum, ötekilere bıraktım o hayatı, çok şeyler kaybettim evet ama kazandığım haz paha biçilmez.

 

Hiçbir şeyden pişman değilim, şimdi hayatımda olanların benim sorumluluğum olduğunu biliyorum ve bu acıya katlanmaya hazırım, ne için gittiğimi biliyordum...

 

Hiç kimseden yardım beklemiyorum ve sadece kendime güveniyorum güçlü bir insan, güçlü bir kişilik savaşı ancak böyle kazanılır...

 

Hayat yolumda anlayış gösteren, kararlarıma saygı gösterenlerin sıcak desteklerine, irademe kayıtsız kalmayan herkese çok minnettarım, bu bana güç veriyor.

 

Bunu neden yazıyorum?

 

Bir yıl önce yeni bir radikal karar vermiştim ve tekrar düştüm yollara ve şimdi tekrar konuşmam gerekiyordu kendimle yıl sonu raporu için.

 

Birincisi durum değerlendirmesi, yargılaması yaparken kıyasıya acımasız olmak zorundayız kendimize karşı.

 

İkincisi insanın hataları görmesi, eksikliği ortaya çıkarması işe yarayabilir.

 

Bir kadın kendini kötü hissettiğinde, benden mutlu olmak isteyen erkekler için bir tüyo olsun bu, ona “güçlüsün, sen bununla başa çıkabilirsin” denilmesine gerek yok, bu umutsuzluk anında duyabileceği en kötü şeydir bir kadın için.

 

Yanında zayıf olamıyorsa neden bir kadın, irade sahibi olsun, özgürlük mücadelesi versin ki?

 

Ona bu şekilde gerçekten yardım edemezsiniz, ona yardımcı olmak istiyorsanız gerçekten, yanında sessizce yürüyün. Dilinizi tutun, burnunuz kendi işiniz için uzun olsun.

 

Sevgili kadınınız özgür, irade sahibi kişilik ise, ona saygı duyun, ona iyi bakın, sarılın ve sadece merhamet edin, sevginizi verin. Kendinizi eve hapsolmuş ev işlerinden kurtarın, bunlar olmadan ona yenilgilerin acısıyla yaşama fırsatı verin.

 

Kadın insandır, biz insanoğlu diyen ozanımız gibi duygu yüklü olun ama çaresiz, sümüklü sulu göz olmayın.

 

Kendinizi toplayın, güçlüsünüz, kadının üzülmeyi hak etmiyor buna izin vermeyin, o mutlu ise siz mutlu olabilirsiniz unutmayın.

 

Anneciğim, son gördüğüm anlar gözlerimin önünden gitmiyor, yorgun ciddi yüzü, çatık kaşlar, sakinleşmiyor!!!!!

 

Babam, yüzünden tebessüm hiç eksik olmuyor!!!!

 

Sorun yaratan değil, problem çözmeye yakın ol, mutlu olmaya uzak değil, yakın ol. Mutluluklar için yaşamaya çalışan ol kızım, sesi kulağımdan hiç gitmez.

 

Bir kadının deneyimleriyle yalnız kalması çok zor bir şey. Ancak kalabalık bir o kadar çok sıkıcı.

 

Bir kişi senin için gerçekten değerliyse, ona nasıl yardım edeceğini tam olarak bilemiyorsun.

 

Soru şu, nasıl öğrenilir?

 

 

Onun sırdaş bir arkadaşıyla konuş mesela.

 

Ama en iyisi kendisiyle konuşmaktan korkuyor iseniz arkanıza bakmadan son hız kaçın, hiç durmadan koşun.

 

Ohhh konuştum rahatladım, şimdi daha iyi hissettim, gideceğim ve kaldığım yerden ringe çıkacak dövüşmeye devam edeceğim.



Bu yazı 8379 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI