Bugun...


Özden İlhan

facebook-paylas
DUNNİNG-KRUGER SENDROMU
Tarih: 16-03-2024 13:26:00 Güncelleme: 16-03-2024 13:26:00


Bertrand Russell "Dünyanın en büyük sorunu, aptalların ve fanatiklerin kendilerinden bu kadar emin olmaları, akıllı insanların ise her zaman şüphe içinde olmalarıdır."

 

Bertrand Russell'ın bu sözü, aptalların ve fanatiklerin kendilerinden emin olmalarının, akıllı insanların ise sürekli şüphe içinde olmalarının dünyanın en büyük sorunu olduğunu ifade etmektedir.

 

Adını psikolog David Dunning ve Justin Kruger'den alan Dunning-Kruger Sendromu, belirli bir alanda düşük yeteneğe sahip bireylerin yeterliliklerini abartma eğiliminde olduğu büyüleyici bir bilişsel önyargıdır. Daha basit bir ifadeyle, bir konu hakkında fazla bilgisi olmayan kişilerin kendilerinin çok yetenekli veya bilgili olduğuna inanmaları durumudur.

 

Bu hastalık tablosu, bu bireylerin kendi yetersizliklerini fark edebilecek üst bilişsel yeteneklere sahip olmamalarından kaynaklanmaktadır. Sanki bir üstünlük yanılsamasına hapsolmuşlar gibidirler, bu da onların farkına bile varmadan kötü kararlar almalarına veya görevlerde başarısız olmalarına neden olmaktadır.

 

Bu olgunun paradoksal doğası” O fikrin alışılmışın dışında olması ve mantığa uymaması durumunu ifade eder. Hem eğlenceli hem de sinir bozucu olabilir.

 

Muhakkak bir yerlerden duyduğumuz Sokrates'e ait olan " Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir." sözü de paradoksu konu alan bilindik örneklerden biridir.

 

Bu söz, aslında bilgelik ve öz eleştiri konularını vurgulamaktadır.

 

Sokrates'in "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir." sözü, aslında bir paradoks olarak kabul edilir. Bu söz, Sokrates'in alçakgönüllülüğünü ve bilgelik arayışını vurgulamaktadır. Sokrates, insanların bilgi iddialarının aslında bilgisizliklerini gösterdiğini savunmuştur. Yaptığı sorgulamalar sonucunda, insanların çoğunlukla kendi iddialarının temellendirilmediğini fark etmiş ve bu durumu vurgulamak için bu sözü kullanmıştır.

 

Sokrates'in bu sözüyle anlatmak istediği, insanların gerçek bilgiye ulaşmak için öncelikle kendi bilgisizliklerini kabul etmeleri gerektiğidir. Yalnızca bilgisizliklerini kabul eden biri, gerçek bilgiye ulaşmak için arayış içerisine girebilir. Bu paradoks aynı zamanda bilgelik arayışının sürekli bir süreç olduğunu ve mutlak bilgiye ulaşmanın zorluğunu vurgulamaktadır.

 

Uzmanlar kendi yeterliliklerini hafife alma eğilimindeyken aptallar neden bu kadar cesur? Aptalların neden genellikle bu kadar cesur olduklarının olası bir açıklaması, onların kendi sınırlarının farkına varacak öz farkında lığa sahip olmamalarıdır. 

 

Uzmanlar ise kendi alanlarındaki karmaşıklıkları ve belirsizlikleri derinlemesine anlamaları nedeniyle kendi yeteneklerini hafife alma eğilimindedirler. Aptallar ve uzmanlar arasındaki güven düzeylerindeki bu farklılık, aptalların daha cesur görünmesine yol açabilir, çünkü onlar, uzmanların sahip olabileceği aynı şüphe ve tereddütlerin yükünü taşımazlar. 

 

Aptalların cesur olmalarının bir başka nedeni, genellikle sonuçları düşünmeden hareket etmemesidir. Bunlar, riskleri göz ardı ederek ve hızlı bir şekilde ele alarak, daha fazla düşünce ve analiz yapılmaya çalışmazlar. Bu nedenle aptallar daha hızlı hareket ederler ve cesur olurlar. Ancak bu cesaret çoğu zaman düşüncesizce yapılan eylemlerden kaynaklanır ve olumsuz sonuçlara yol açabilir.

 

Uzmanların kendi yeterliliklerini küçümseme eğilimindeyken, bilgi veya uzmanlıktan yoksun bazı kişilerin fikirlerini ifade etme konusunda neden bu kadar korkusuz göründüklerini hiç merak ettiniz mi?

 

 Bu defalarca gözlemlenen şaşırtıcı bir olgudur. Cahillerin özgüvenine ilişkin olası bir açıklama, belirli bir alanda düşük yeteneğe sahip olanların, kendi yetersizliklerinin farkında olmadıklarını öne süren Dunning-Kruger etkisinde yatıyor olabilir. 

 

Öte yandan uzmanlar, sahtekârlık sendromu nedeniyle kendi yeterliliklerini küçümseyebilir, uzmanlıklarına dair kanıtlar olmasına rağmen kendilerini sahtekâr gibi hissedebilirler. Bu nedenle, bilgisiz bireylerin cesurca kendilerini öne çıkardıklarını görmek sinir bozucu olsa da, onların çoğunlukla bilmedikleri şeylerin farkında olmadıklarını unutmamak önemlidir. 

 

Bu arada uzmanlar, yeterliliklerini küçümsemek yerine kabul edip sahiplenmenin faydasını görebilirler.  Ayrıca, bilgilerini güvenle sergileyen bireylerin mutlaka bu alanda uzman olmayabileceğini anlamak çok önemlidir. Eksik oldukları büyük miktardaki bilginin farkında olmayabilirler. Öte yandan uzmanlar, yetkinliklerini hafife almak yerine, kabul etmenin ve benimsemenin faydalarını kabul etmelidir. Bunu yaparak özgüvenlerini geliştirebilir ve kendi alanlarına güvenle katkıda bulunabilirler.

 

Dunning-Kruger etkisini anlamak, başkalarından öğrenmeye açık olurken, kendi becerilerimizi ve bilgimizi düzenli olarak eleştirel bir şekilde değerlendirmemiz gerektiğini hepimize hatırlatabilir. Sonuçta hepimiz zaman zaman bu tuhaf psikolojik tuhaflığın kurbanı olabiliriz!

 



Bu yazı 834 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI