Bugun...


Mehmet Özkan

facebook-paylas
Nişanlı Görme
Tarih: 19-03-2023 23:46:00 Güncelleme: 19-03-2023 23:46:00


Eskiden köylük yerde nişanlısını görmeye gitmek, zor, zahmetli ve gizli bir işti. Kızın, büyük erkek kardeşleri ve babası görürse olay kavga ve dayak ile bitebilirdi. Gündüz eve gelmek, haşa, Allah göstermesin. Kimse izin vermezdi. Olamazdı, öyle bir şey.

 

Ben ilkokul ikinci sınıfa gidiyordum. Mezradan okumak için köye gelmiş bir göz dam kiralamıştık. Başımızda anneannem, iki kardeş bir amca oğlu üç öğrenciydik.

 

Ev sahibimizin Base isimli nişanlı bir kızı vardı. O dönem köylülerden nişanlısını görme gece oluyordu.  Bir gün, Base'nin nişanlısı köylümüz Hüseyin nişanlısını görmeye gelmiş.

 

Nişanlı görme işlerini kadınlar kotarır, erkekler duysa veya hissetse bile biraz surat asar ama fazla sorun etmezlerdi. Kızların anaları ise buluşmayı sıkı kontrol eder aman iki nişanlı sevgili kavuşunca, öpme koklamada sınırı aşıp düğün tarihinin erkene alınmasın diye, Allah göstermesin. Hamile gelinler hikayeleri de çok anlatılıyordu.

 

Nişanlıya giden delikanlı eli boş gitmezdi. O zaman baklava, triliçe, şöbiyet, çikolata yoktu. Üzüm, leblebi, lokum, yerfıstığı veya keçiboynuzu gibi çerez ve kuruyemiş götürürdü. Nişanlısına para verenlerde oluyordu.

 

Evde Base'nin abisi ve babası varmış. Evin odaları, durumu nasıl bilinmez. Herkes yatınca damat bacadan girmeye karar vermiş. Bacadan sarkmış. Bacanın alt tarafı dar imiş. İyice aşağı inince sıkışmış. Ne yukarı çıkabiliyor ne aşağı eve inebiliyor. Sıkışmış kalmış. İşin içinde suçluluk var, ayıp var, utanma ve aşağılanma var. Delikanlı zorda kalmış yani.

 

Erkekler duymasın diye alçak sesle " base, base" demeye başlamış. Kız da geleceğini biliyor ve bekliyormuş zaten. Bu ses nereden geliyor diye sağa bakıyor. Sonunda sesin bacadan geldiğini fark ediyor. Kız annesini çağırmış. Anne kız biraz uğraşmışlar Hüseyin'i bacadan çıkarmayı becerememişler. Yok, kadınların yapacağı bir iş değil çünkü adam bacada fena sıkışmış kalmış.

 

Çaresiz kalınca, annesi kızın abisini uyandırmış ve kaldırmış, meseleyi anlatmış. Hep beraber damadı bacadan çıkarmışlar ve epey kızıp, azarlayıp, nasihat ederek göndermişler.

 

Aşkın, arzunun gözü kör olsun. Bacadan sarkmak ne yahu. Diyelim sorunsuz indi. Eli, yüzü, üstü başı isten simsiyah olur. O şekilde nişanlısının karşısına çıkmak nasıl birşey.

 

Kavuşamamanın, gizli ve karanlıkta buluşmanın, bir sürü bilinmezliği içeren eski sevgililerin hayatı, aşkı, cazibe, çekiciliği, özlem dolu duygularını şimdiki nesiller bilmez. Binlerce yılın deneyimlerinden damıtılarak oluşturan nişanlılık geleneği, kültürü köy toplumun kendine özgü yapı taşlarından birisiydi. O dönem nişanlı insanların, özlemini, sevgisini, heyecanını yakından görmüş bir kişi olarak diyebilirim ki o kültürün de güzel tarafları da vardı.

 

Bizim olaydaki Hüseyin'in yaptığı çok yanlış bir davranış. Yoksulluk, imkânsızlık da var işin içinde. Evleri 3-5 odalı olsaydı, gençlerin buluşması daha kolay olurdu. Sabırsız, söz dinlemez Hüseyin de kolay ikna edilirdi?

 

Genç kızlar, nereden nereye geldik bilesiniz. Eli eline değsin diye gençler ne tehlikeleri göze alırlardı. Şimdi şehirli kızlara bakıyorum da ne şanslı bir nesil diyorum.

 

Eski sebze, meyve ve gıdaların, yiyeceklerin tadını şimdi bulamıyoruz, alamıyoruz. Bu nasıl bir gerçek ise eski aşkların tadı da farklıydı.



Bu yazı 3463 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI