Bugun...


Mehmet Özkan

facebook-paylas
Köylerde Üretim Nasıl Düştü?
Tarih: 24-05-2021 10:04:00 Güncelleme: 24-05-2021 10:04:00


 

Çocukluğumun (1960'lı yıllar) geçtiği mezrada Bekir Eroğlu adında bir amca vardı. Çok çalışkan bir adamdı. Bekir amcanın üç oğlu ve üç kızı vardı. Çocukları ile birlikte çalışır, işleri birlikte hal ederlerdi. Çok değişik işleri başarılı bir şekilde yaparlardı. İşte Bekir amcanın yaptığı ve yaptırdığı işler;

 

Her zaman dört yüz koyunluk sürüsü vardı. Kendi başına çobanı olurdu. Benim hatırladığım, sürünün iki karabaş çoban köpeği vardı, çocuk olarak benim ilgi alanıma onlar giriyordu. Koyunlarından yün, et, süt, yavru kuzular elde ederdi. Sütlerden de yoğurt, ayran, tereyağı ve peynirler yapılırdı.

 

Dana, düve ve çoğu inek olmak üzere en az on beş büyük baş hayvanı olurdu. Büyük baş hayvanlarından da et, süt ve yavru danalar elde edilirdi. Bunların da sütleri yoğurt, peynir, tereyağı ve ayran üretiminde kullanılırdı.

 

Evlerinde her daim ortalama kırk tavuk bulunurdu. Mezrada evlerin dışında gezen tavukların bakımı kolaydı. Et ve yumurta ihtiyacını giderirlerdi. Tavuk ve yumurta beklenmeyen misafirleri için hazırlanması pişirilmesi pratik gıdalardır.

 

Çift sürmek için bir çift öküz, ayrıca bir de atı vardı. Tahıl hasılatı için iki yüz dönüm tarlası vardı. Çift sürme, ekme, biçme işlerinden sonra saman, arpa, yulaf, çavdar, nohut, mercimek yulaf ve buğday hasılatı yapardı. Bu işleri öküzleri, kağnı, at ve at arabasıyla yapardı. Hasılat işlerinin her bir aşaması çok zahmetli işlerdi.

 

Üzüm bağı, içinde en az on meyve ağaçları ile birlikte vardı. Üzümlerin çoğunu pekmez üretiminde kullanır, az bir kısmı da yemek suretiyle tüketirlerdi.

 

Her yıl bostan eker, kavun karpuz hasılatı yaparlardı. Lahana, yeşil soğan, marul, biber, patlıcan, domates, maydanoz ve benzeri sebzeleri yetiştirdiği bahçesi vardı. Ürünlerinin fazlasını satardı.

 

Dışarıdan hiçbir şey alınmazdı. Sadece çay, şeker ve gaz yağı satın alınır ve para verilirdi.

 

Çok iyi organize edip, çocuklarını ve küçücük torunlarını da işe dahil ederdi. Çok işleri olurdu, günlük olarak yirmi dört saat yetmezdi.

 

Bekir amca ile birlikte, Yerköy’de yoğurt satmak, yolculuk yapmak nasip oldu. Sarıkamış da askerlik yapmıştı. Anılarını anlatması için istek de bulunurdum. Seksen yaşında, kamburlaşmış, iki büklüm beli ile halen çalışıyordu.

 

Enflasyonun sıfır olduğu yıllar. Herkesin köyde olduğu, hiçbir gıda maddesinin dışarıdan alınmadığı yıllar. Her evdeki, tel dolap, yastık, minder, halı, kilim köylülerin kendi imalatı idi ve hepsi aynı idi.

 

Köylülerin karnı tok ve keyifleri yerinde idi. Para pek lazım olmuyordu ve kullanılmıyordu.

 

Şimdi köyler boşaldı. Herkes büyük şehirlere taşında. Tarım üretimi bitme noktasına geldi. Eskiden ülkemizde bolca üretilen ve çok bulunan gıda ürünleri ithal ediliyor. Gıda ürünleri çok pahalandı. Halkımız beslenemiyor.

 

Bekir amcanın altı çocuğundan otuz torunu oldu. Otuz torunu da evlendiler ve onların da altmış çocukları oldu. Onlarda evlendiler ve yuvalarını kurdular. Bekim amcanın soyundan toplam aile sayısı doksan oldu. Torunlarının da torunlarını hesaba katmayıp sadece çocukları ve torunlarının aileler üzerden hesap yaparsak; Doksan aileden hiç birinin üzüm bağı, bostanı, bahçesi, meyve ağaçları, tarlaları ve tahıl üretimleri yok.

 

Geçmiş günlerdeki üretime denk gelen rakamları bulmamız için: Koyun sayısı 400 değil 36.000 olması lazım. İnek ve diğer büyük baş hayvan sayısı 20 değil 1800 olması lazım. Tavuklar 40 değil 3.600 olması lazım. Tarla ve tahıl üretimi için de aynı oranlarda hesap yapabiliriz.

 

Şimdi Bekir amcanın ailesinden hiç kimse yukarıda bahsettiğim tarımsal üretimi ve çiftçiliği yapmıyor. Gıda tüketim ürünlerini para ile almaktadırlar. On kadar aileden biri Amerika'da olmak üzere diğerleri Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinde. Yirmi ailede Kırşehir, Yerköy ve kasabamız Çiçekdağı'nda oturuyorlar. Bu aileden köylerde kimse kalmamıştır. Çoğu tekstil ile iştigal etmek üzere altmış kadar ailede İstanbul'da ikamet etmektedir.

 

Tarımdaki bu üretim düşüşünü, tüm Türkiye geneline yorumlamak lazım. Son otuz kırk yılda köyler boşaldı. Nüfus şehirlerde yoğunlaştı. Birebir yaşadığım çevreden örnek vererek hayat pahalılığının bir sebebini anlattım.



Bu yazı 2397 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI