Bugun...


Ahmet Kale

facebook-paylas
VEDA MEKTUBUM ve GELEN TEPKİLER
Tarih: 03-01-2023 12:36:00 Güncelleme: 03-01-2023 12:36:00


 

Yayınevi ile ilişkim kesildiği gün kendi dost ve arkadaş çevreme aşağıdaki açıklamayı yazıp yolladım. İstanbul’daki 8, Yayınevindeki 5 yılda, eski kadim dostlarıma yeni arkadaş ve dostlar katılmıştı. Bu yönden kendimi çok şanslı ve zengin hissetmişimdir hep. Geldiğimiz durumu arkadaşlarım ve dostlarımla paylaşmalıydım. Aynı günün akşamı bu yazıyı yayınladım. Bu haftaki yazımı bu mektuba ve gelen tepkilere ayırmış olayım.

 

YENİDEN BAŞLAMANIN TADI

 

SEVGİLİ ARKADAŞLARIM, DOSTLARIM

 

Yeniden başlamanın tadı başlığını koydum mektubuma. Evet 56 yıllık hayatımda tam 5. kez, hem de sıfırdan yeniden başlamak durumunda kaldım bu günlerde.

 

Bu listedeki herkesin bildiği gibi, 5 yıl 1 aydır Sosyal İnsan Yayınları yöneticisi olarak Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın bütün eserlerinin basımına uğraşıyordum. Yayınevi resmi olarak 30.06.2006 tarihinde kurulmuştu. Bugün, yani 09.08.2011 günü, asıl kurucusunun isteği üzerine, fiilen varlığına son verdi. Her ne kadar son vermenin adını “uyuma” olarak koyduysak da fiilen BİTTİ.

 

Bitişin gerekçelerini tartışmak yerine kısa bilgi vereyim istedim.

 

Bu 5 yıllık süre içinde Sosyal İnsan Yayınları, tümü Kıvılcımlı kitapları olmak üzere 55 kitap, 8 de broşür yayınladı. Ayrıca 6 adet de Kıvılcımlı’nın olmayan kitap yayınlandı. On binlerce sayfalık hazine yani. Bu hazinenin ortaya çıkarılıp okura ulaştırılmasında neredeyse tek başına gece gündüz çalışan biri olarak, sonu ne kadar hüzünlü olsa da çok mutlu bir 5 yıl geçirdim. Çok yoksul, çok yoksun, çok yorucu ve yıpratıcı ama çok da mutlu. Bu 5 yıla daha önceki 3 yıl hazırlanma dönemini de katarsak, toplam 8 yıl. Yani tüm yaşamımın 1/7 sini bu göreve adamışım. Ben görevini yapmaya çalışmış birinin huzurunu taşıyorum.

 

Bugünden sonra bu onurlu görevde olmadığımı siz dostlarımla paylaşmak istedim. Bundan sonra insan olarak barınma ve geçinme sorunlarımı çözüp, sıradan bir sosyalist olarak yeni görevlerde olmaya çalışacağımı bilmenizi isterim.

 

Çoğunuzla hep dayanıştık, hep yanımdaydınız. Bundan sonra da açık alınla karşınızda ve yanınızda olacağım. Selam ve sevgilerimle.  09.08.2011                                                                Ahmet Kale

 

Evet artık çok yorulduğum, çok yıprandığım ama bunlardan daha çok da sevdiğim, mutlu olduğum ve onur duyduğum işim yoktu. Daha sonra açıklayacağım biçimde çok kısa bir süre sonra evsiz kaldığım da “tebliğ” edildi bana. Yani kelimenin gerçek anlamıyla sıfır noktasına dönmüştüm. Dolayısıyla daha önce de birkaç defa olduğu gibi sıfırdan başlamak düşüyordu bana.

 

Yazım mail yoluyla çevreme ulaştıktan sonra epey geri dönüş oldu. Bunların bir kısmını da buraya alıyorum:

 

TEPKİLER

 

“Değerli Kardeşim, O 5 yıllık çaba kim bilir kaç 5 yıla bedeldir. Senin emeklerin ve katkın Kıvılcımlı'nın eserlerinin kalıcılığına hizmet olmuştur. Bu yıl onun 40. Ölüm Yıldönümü. Ne yazık ki, kitaplarının yayınlanmasını daimi kılacak bir Vakıf, akar getirecek bir örgütlenme yok bu memlekette. Dünya çapında bir Marksist Beyin, bırakınız uluslararası alanı, kendi ülkesinde bile gerekli ilgiyi göremiyor. Ellerine sağlık, emeğine sağlık. Olağanüstü bir İyilik yaptın, balık bilmezse Halik bilir bile diyemeyeceğiz. Bizim Halik'imiz Halk. Doktor ‘Kuru toprağın kara öküzü gibi’ çalışmıştı. Sen de ona en layık insan oldun.” (Yalçın Yusufoğlu)

 

“Merhaba Ahmet!

“İstanbul'a geldim yayınevine de uğramayı düşünüyordum. Ben sorunun aşıldığını ve yayının devam edeceğini duymuştum. Üzüntümü daha önce belirtmiştim bir daha yazayım.

“Sana da yeni döneminde başarılar dilerim. Selamlar, sevgiler! (Sebüktay Kaan)

 

“Merhaba Ahmet yoldaş,

“Öncelikle geçmiş olsun diyeyim. Verdiğin emekler boşa gitmez ve her okuyan tarafından hayırla anılırsın. Ama: ‘Bugün, yani 09.08.2011 günü, asıl kurucusunun isteği üzerine, fiilen varlığına son verdi. Her ne kadar son vermenin adını ‘uyuma’ olarak koyduysak da fiilen BİTTİ.’

 “Bu cümlelerden senin isteğin dışında bir son verme olduğu anlaşılıyor. Kim bu asıl kurucu, Haşmet mi? Niye böyle bir istek duydu?  Yani gerekçesi ne?

“Aranızda bizi ilgilendirmeyen şahsi konular varsa bilemem ama bunun dışındaki gerekçelerin de kamuoyuyla paylaşılması gerekir sanıyorum. Yapılan kamuya mal olmuş bir hizmet ise bu konu da kamuoyuna mal edilmelidir. Yani özel bir konu değildir. Tabii ki sonuçta sen bilirsin.

“ Sana bu yayınevindeki hizmetlerinden, emeklerinden ötürü teşekkür eder, bundan sonrası için başarılar dilerim. Selamlar ve sevgilerimle... (Suat Bozkuş)

 

“Sevgili Ahmet sen üzerine düşeni fazlasıyla yaptın, yüreğine, emeğine sağlık. Tek başına bir Enstitü'nün becerebileceği işleri yaptın, bu işleri bilenler bilir, bilmeyenlere, samimi dostlara anlatmak da bize düşer. Samimiyetsizlere zaten bir şey anlatamazsın. Sen zaten hep yanımızdasın, bundan sonraki mücadelende yetiştiğimiz okulun hakkını vermeye devam edeceğine olan inancımla, sevgiyle öpüyorum.” (Yusuf ŞAYLAN)

 

“Selam, Bir köle gibi çalıştığını biliyorum. Nelerden vazgeçtiğini çok iyi anlıyorum. Verdiğin emekler hiçbir zaman unutulmayacaktır. Zor bir dönemden geçiyorsun. Bir şeyi sıfırdan başlayarak yapmak her zaman zor olmuştur. Bu zorluğun da üstesinden geleceğine inanıyorum. Seni destekliyorum. Yalnız değilsin. Nerede sıkışırsan beni çekinmeden arayabilirsin.” (Selahattin Okur)

 

“Sevgili Ahmet

Herhalde geçmiş olsun demek gerekiyor. Ama gerçekten iyi bir iş yaptığınızın tanığıyım. Kıvılcımlı külliyatının önemli bir kısmı (tamamlanmamış olduğunu düşünerek) okuyucuya ulaştırmak önemli bir işti. Tüm emeği geçen arkadaşlara ve sana sevgi ve muhabbetlerimi iletiyorum.

“Bu kadarı bir başarıydı. Umarım bundan sonrada başarılı bir yaşamın olur.” (Mahir Sayın)

 

“Eline yüreğine sağlık Ahmet kardeşim. Yeni döneminde de başarılar diliyorum.” (Şamil Altan)

 

“Ahmet Bey,

“Sizi tebrik ediyorum. Çok önemli bir iş yaptınız. Kafanıza takmayın önemli işlerin sonu hep böyle olur. Selam ve saygı ile.” (Prof. Dr. Mehmet Bekaroğlu)

 

“Sevgili Ahmet,

“Yayınevi çalışmaların, inandığın şeyler için neler yapabileceğinin göstergesi oldu.

 “Bundan sonraki yaşamında daha az zamanlı, daha çok paralı, sağlıklı, mutlu bir hayat diliyorum.

 Sevgiler,” (Mehmet Saltoğlu)

 

“Sevgili Ahmet,

“Başlıktan anladım dedim ama yanlış anlamışım. Her nasılsa, yayına ara verdiğinizi hatırlıyordum ( yanlış hatırlıyor da olabilirim ), 'yeniden başlıyorum' derken meramının o olduğunu sanmıştım, sevinmiştim. Meğer, 'yolun sonuna gelmişsin'. Sağlık olsun!

 “Bu vesile ile çok vakit ayırdığın, çok çalıştığın dışardan da görülebiliyordu. 55 kitap, 8 broşür bunun somut göstergesi. Üstelik, zor koşullarda çalıştığını, yayınevinin sahibi nedeniyle (malum, yayınevinin sahibi devrimci çevrelerde 'iyi' tanınıyor), bir yığın eleştiriye muhatap olduğunu, bunları göğüslemek zorunda kaldığını da biliyorum.  “Önemli, anlamlı bir alanda verdiğin emek, gösterdiğin fedakarlıklar için tsk'ler.

“ 'Bundan sonra da açık alınla karşınızda ve yanınızda olacağım' diyorsun. Bunu zaten biliyorduk ama yine de senden duymak güzel. Hoş geldin! Selamlar...” (Mehmet Yücel)

 

“Yeni mücadele alanlarında başarılar dileğiyle.”  (İbrahim Özkan)

 

“Selam, beğenen ve iyi dileklerini esirgemeyen arkadaşlara A. Kale içten teşekkür ediyordur kuşkusuz. ancak yaşam sadece moral değerlerle süremiyor. Bir şeye güvenip onunla uzun süre yürürse yaşam, ondan ayrı kalındığında bir boşluk yaşanabiliyor. Öncelikle yayınevi sahibi arkadaşlar, mesela benim aklıma Ünal geliyor, kaliteli eleman boşlukları var mı? Öyle görünüyor ki, sadece sistem gereği değerlendirecek bile olsak, tecrübe ve birikimi ile alacağı parayı, işverene mutlaka kazandırır. Bu bağlamda, A. Kale'ye iş, aş ve barınma önerileri sunmak gerekiyor. Dostlukla.” (İlker Demir)

 

“Sevgili Ahmet, Kardeş Yürek... Neden sıfırdan başlamak? Dürüst, aydın, alnı ak bir yarım yüz yılın var, buradan devam ediyorsun. Karınca emeğiyle oluşturulmuş, benim okumaya zor yetiştiğim ürünler kattın hayatımıza, emeğine gönlüne sağlık… Gözlerinden öperim…”  (Leyla Özgür Olgun)

 

“Duymamış olan kaldıysa, Haşmet Atahan'ın mali desteği ile Ahmet Kale'nin ve bir dizi başka yoldaşın fedakarlığı ve gayreti ile bugüne gelen Sosyal İnsan yayınları kapanıyor. Hem de kuruluş gerekçesi olan Dr. Hikmet Kıvılcımlı serisini bile tamamlamadan, hem de yayınlanması gereken diğer belge ve anıları yayınlamadan. Neden? Bir yanı üç kuruşun hesabı, öte yanı ise beklentilerin karşılanamaması her hal. Beklentiler ise…” (Engin Urcan)

 

"Eminim her şey çok güzel olacak senin için :)" (Kızım Kardelen)

 

“Sevgili Ahmet, Ankara’da bir evin daha oldu tanıştığımızdan beri. Hani hatırlatayım dedim. Sana sevgi ve selamlarımı gönderiyorum.” (Yeşim Dorman)

 

“Sevgili Yoldaşım, Sosyalizm için mücadelemizi 1970'li yılların başında aynı parti çatısı altında paylaşmaya başladığımız günlerden, ortak değerlerimizi, birbirimize olan saygı, sevgi ve inancımızı yitirmeden, üstelik çoğaltarak ve zenginleştirerek bu güne geldik. Yayın faaliyetini ne kadar özveriyle ve inançla sürdürdüğünü yakından bilen yoldaşlarından biri olmak bana gurur veriyor. Eline, emeğine, yüreğine sağlık. Yaptığın iş, sosyalizm için mücadelenin önemli bir parçasıydı. Yararlandık, zenginleştik.  Mücadelemizi şu veya bu şekilde inançla sürdüreceğimize göre, yayın yaşamında böyle bir mola büyük bir kayıp sayılmasa gerek. Ömrünün yedide birini yayın faaliyetine ayırdın da geriye kalan yıllarında -hani kendini bildiğinden bu yana- dalga mı geçtin? Geriye kalan yıllarındaki -geçmiş yıllarındaki- saygın mücadelen de malumumuzdur. Buruk ama geleceğe umutla bakan mektubunu bizlerle paylaştığın için sağol yoldaş. Bizler de sıkıntını paylaşabilirsek ne mutlu bize. Gönül ister ki gelecek yaşamında da birbirimizi yitirmeden yan yana yürüyebilelim.  Her zaman telefonun ucunda olduğumu ve Ankara'da yaşarsan elimden gelmeyeni de yapmaya çalışacağımı biliyorsun. Sağlıkla kal.” (Mete Alpsar)

 

“Ahmet Yoldaşım,

“Yeniden başlama gücümüz olduğu surece yeni başlangıçlar her zaman sevinç verir. Anladığım zor ama hayırlı bir sürecin başındasın. Başarılar dilerim.” (Abdurrahman Atalay)

 

“Kişiliğinden, ilkelerinden ödün vermemek, ödenmiş bedellerin yanı sıra ödenecekleri de sırtlanmaya hazır olmayı gerektirir ki Ahmet Kale için yeniden başlamak bininci kez ve yüz yaşında da olsa kaçınılmazdır. Nereden başlayacaksan söyle de yanı başında olayım.” (Selah Özakın)

 

Dostlarım bu mesajlarıyla, yaptığım hizmetlerin hiç de boşa gitmeyeceği bir yana küçümsenemeyeceğini gösterip yorgunluğumu azalttı, moralimi düzelttiler. Uykusuz gecelerimin, sakatlanan belimin, zaman zaman gözyaşı döktüren moralsizliğimin dermanı oldular. Yıllar yılı bu güzel insanlarla ve daha nicesiyle beraberim, görüşüyor, dayanışıyorum.

 

GELECEK YAZI: Lojmandan Çıkarılma ve Sonrası İlişkiler



Bu yazı 6351 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI