BİRAZ EZBER BOZALIM

Ülkücülügün ilk fikrini ortaya atan Şevket Süreyya Aydemir’dir.
Türkçü, Turancı Sosyalist bir aydın.
Suyu arayan adam kitabı 1959’da yazılmış ama ülkücüler bilmezler.
Türkçülük akımı Sosyalist Türkçüler tarafından ideoloji olarak meydana çıktı.
Sultan Galiyev, İsmail Gaspıralı, Ağaoğlu Ahmet, Yusuf Akçura vb.
isimleri hatırlayalım.

Ülkü, Bozkurt, Turan, Ergenekon ve Ülkücü hareketin söylemleri ve
değerlerini ilk ortaya koyan Şevket Süreyya Aydemir. Bir Sosyalist
Türkçüydü.

1960 ihtilalinde Ülkücülüğü bir ideoloji olarak yazan ve statüsünü
hazırlayan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın babası Muzaffer Özdağ yazdı. Yani
Ülkücülüğün ilk kitabını yazan Ümit Özdağ, (yayınlanmasa dahi)

14’ler 1963’te yurda döndüğünde toplanırlar istişarede bulunurlar.
Albay Alpaslan Türkeş kendisinde liderlik vasfı olduğundan bu
toplantıda alınan karar: Gençliği yetiştirelim, Muzaffer Özdağ’ın
statüsünü hazırladığı programa göre  hareket edelim.. Fakat Türkeş:
Ben politika yapacağım, CKMP gideceğim dedi ve yolları ayrıldı.
Ülkücülük askıya alındı.
Türkeş CKMP başına geçti ve partinin ismini değiştirdiler. Parti
gençliği kuruldu ardından Ülkü Ocakları kuruldu.  Türkçü kesim MHP ve
ocaklardan uzaklaştırıldı. Türk İslam Sentezciliği başladı.
14’ler dağıldılar bir kısmı solu Türkeş Sağı yönetmeye başladı.
Bazıları da üniversitede okuyan gençleri desteklediler okuttular
yetiştirdiler.

1970’li yıllar darbe ve sonrasında sağ sol çatışmaları başladı.
Ülkücüler ABD politikası Kümünizme karşı kullanıldı, komünizm
tehlikeli, Rusya Türkiye’yi işgal edecek, Komünizm her görüldüğü yerde
ezilmeli propagandasıyla Sol ile çatışma içinde buldu kendisini.
Sol o dönemler ABD’nin programıyla tahrik edildi, meydanlara
çıkartıldı ve Türkiye’de Sağ Sol kavgası başlatıldı.
Bu arada dinci kesim hep kenarda kaldı, zaman zaman Ülkücüler ile
çatıştılar sistem tarafından korunuyorlardı.
Anadolu’nun fakir, mağrur, mert, vatansevgisi olan, milli duyguları ön
planda olan, yoksulluğa, haksızlığa, her türlü emperyalizme karşı
saflarını netleştirmeden bir kısmı SAĞ bir kısmı SOL örgütlerde
büyüdüler, geliştiler ve Ülkeyi ele geçirip yöneteceklerdi.
12 Eylül 1980’de ABD’nin emriyle Kenan Evren’in başkanlığında darbe yapıldı.
Ülkenin bütün gençleri sağcı solcu demeden asıldı, işkenceler yapıldı,
zindanlar dolduruldu, dışarda olan insanlar diktatörlerce sindirildi.

ABD yumuşatma politikasıyla güya Demokrasiye dönüldü ve Sağcı, Dinci
Turgut Özal iktidar edildi. Sağ Sol dinci vs dört eğilim diyerek 12
Eylül öncesindeki ruh yok edildi.

Alpaslan Türkeş hapisten çıktı.
MHP yöneticileri de hapisten çıktılar ve bir otelde istişare
toplantısı yaptılar.
40 kişilik MHP Merkez yöneticilerinin istişare neticesine Türkeş
damgayı vurdu: Ben MÇP’de siyasete devam edeceğim, size haber
gönderirim dedi ve MÇP’ye katıldı. Diğer 38 kişi dışarda bırakıldı.
MÇP’den 38 kişiye haber gönderildi: Size ihtiyacımız yok biz Türkeş
Bey ile yola devam edeceğiz.

Hapiste yatanlar, Ülkü uğruna şehit olanlar, yaralananlar, mağdur
olanlar ortalıkta kaldı. MÇP sonra MHP oldu bunların kapıları dahi
çalınmadı, yok sayıldılar ve hala öyledir. Daha da ileri giderek
Hapisten çıkanlara saldırdılar size ihtiyacımız yok, sabıkalısınız vs
paranız yok vs diye.

Aslında Ülkü Ocakları kapatılacaktı.
Türkeş bunu yapsaydı bütün ülkücüler isyan edecekler ve ortalık karışacaktı.
Bu iş yavaş yavaş yapılacaktı ve Türkeş partiyle ilgilendi.
Hapistekiler çile çekmeye devam ettiler, gaziler yok sayıldı hiç
arayıp soran olmadı vs vs.

Türkeş Ölünce MHP Devlet Bahçeli’ye kaldı.
Avrupa’dan Hapisteki Ülkücülere toplanan paralar avukatlarına ve
mağdurlara verilmedi. Sadece Muhsin Yazıcıoğlu vakif aracılığıyla
biraz yardım etti.
Avrupa’dan toplanan Paralar Avrupa bankalarında çıktı ve yine
Avrupa’dan gönderilen 600 000 Mark para Almanya’dan Türkiye’ye
getirildi. Para hava alanında Türkeş’in damadı tarafından alınıp
götürüldü.
Muhsin Yazıcıoğlu bu parayı sordu üzerine gitti. Sonrasında parti
içinde bir şeyler oldu ve Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları Parti’den
ayrıldılar. Tabi sebep başka şeyler gösterildi.

12 Eylül sonrasında Ülkücülük Türkeş tarafından durduruldu. Bahçeli
gelince bitirilme kararı alındı.
Gaziler mağdurlar saldırılara uğradılar, dışlandılar, hain ilan
edildiler ve mafyamatik bir Ülkücülük başladı.
Ülkücülüğün özünde Türk’ün töresine, kültürüne, sanatına, ilime,
bilimine ve tarihine sahip çıkılacak ve bu konularda Ülkücüler
yetiştirilecek geleceğe hazırlık, geleceğin Ülkücü Türk Milliyetçisi
Devletini kurmak için yetişen liyakatlı kişilere sahip çıkılacaktı.
Maalesef tam tersi oldu. Bunlar hep dışlandı. Ülkü ocakları kültür
yuvası olacağı yerde mafyavari kişilerin yuvası oldu.

Devlet Bahçeli zoraki Başbakan Yardımcısı oldu.
Ülkücülere : “Eli kanlı katiller” diyen Rahşan Ecevit’in emrine girdi
ve o ne dediyse onu uyguladı. Örnek olarak : “Rahşan affı ortaya
geldi. Teröristler çıkartılacaktı, kanun hazırlandı. Hala hapiste olan
ülkücüler vardı. Bunların çıkması için bazı MHP’li vekiller Bahçeliye
gittiler önce tamam dedi. Sonrasında Rahşan ve Bülent Ecevit yurt
dışından döndüler, durumu Rahşan’a açtı Bahçeli ve Rahşan küplere
bindi: “Eli kanlı katiller çıkartılamaz” dedi ve Bahçeli boynunu büktü
meclise geldi, kanun tasarısını hazırlayan MHP’Li vekilere: “O kanun
önerisini çekin, üç-beş çapulcu için koalisyonu yıkamam” dedi ve
olanlar oldu.
Fazla sürmedi AKP kuruldu, kurucular arasında Alpaslan Türkeş’in oğlu
Tuğrul’da vardı.
Bahçeli aniden :”Erken seçim” dedi ve AKP iktidara geldi.
Bir müddet Bahçeli Tayyibe karşı tavır takındı hakaretler ettiler
karşılıklı olarak.
Neticede Bahçeli ani bir hareket ile AKP’Yi AKP’Liden fazla savunmaya başladı.
Ülkücüler yine parti içinde rahatsızlardı ve Bahçeli işine gelmeyeni
HAİN ilan ediyor partiden atıyordu. Bazı vekiller bir araya geldiler
İYİ Parti’yi kurdular.
Dışarda kalan ve sahipsiz kalan Ülkücüler İYİ Partiye sarıldılar.
Maalesef orada da Meral Akşener bunları seçimden sonra hepsini
harcadı, uzaklaştırdı, istifa etmek zorunda bıraktı.

Ülkücülüğün hikayesini eksik veya söylenmeyenleriyle yazdım.
Türkçülükle başladı.
Türk İslam Sentezi oldu.
Türk islam Ülküsü oldu
Şimdi ne oldu siz karar verin.