Tweet |
İran'la İsrail arasındaki siyasi gerilim derin denizlerde karşılıklı gemilerin hedef alındığı saldırılarla sürüyor. İsrail'e ait ticari gemi Hint Okyanusu'nda saldırıya uğrarken fail olarak İran'a işaret edildi. Gemiye yönelik saldırıyı ilk duyuran Lübnan merkezli yayın El Meyadin oldu. Lübnan Hizbullah'a yakınlığıyla bilinen El Meyadin'in 3 Temmuz akşamı geçtiği habere göre, Hint Okyanusu'nda Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) giden İsrail'e ait ticari gemiye silahlı saldırı düzenlendiği ve gemide yangın çıktığı aktarıldı. Geminin, BAE rotasına varmadan önce Suudi Arabistan'ın Cidde Limanı'na demirlediğini aktaran yayın, haberde "Bu olayın, İsrail'in bir insansız hava aracıyla Tahran'ın batısında saldırı düzenlediğine dair ortaya atılan haberlerin ardından gelmesi dikkat çekiyor" ifadelerine yer verdi. Söz konusu habere ilişkin İsrail ve İran cenahlarında saatlerce sessizlik sürerken yaşanan olaya dair detaylar dün netleşti. Ancak her iki ülkeden de konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı.
Deniz Mayınları Kullanılıyor
İsrail merkezli Haaretz gazetesi dün yayınladığı haberde, İsrail Savunma Bakanlığı'ndan adı açıklanmayan yetkililerin gemiye düzenlenen saldırının arkasında İran'ın olduğunu aktardı. Buna göre, Liberya bayrağı taşıyan, İsrailli patron Eyal Ofer de dâhil olmak üzere birkaç ortağın sahibi olduğu Csav Tyndall isimli gemi, kuzey Hint Okyanusu'nda BAE’ye doğru giderken geminin rotasına yerleştirilmiş bir deniz mayını ile hedef alındı, saldırıda yaralanan olmadı. Jerusalem Post gazetesi ise gemi mürettebatının İsrailli olmadığını aktarırken gazeteye konuşan askeri kaynakların, gemiye yapılan saldırıyı, Tahran'ın batısındaki Karaj banliyösündeki nükleer tesise insansız hava aracıyla düzenlenen saldırı ile ilişkilendirdiği aktarıldı. İsrail merkezli Yediot Ahronot gazetesinin internet haber portalı Ynet News ise ismi belirtilmeyen İsrailli askeri kaynakların, gemiye yapılan saldırının arkasında İran'ın olduğuna yönelik bulgulardan bahsettiği belirtildi. Gazeteye konuşan İsrailli askeri yorumcu Ron Ben Yishai, “Bu saldırı, İbrahim Reisi’nin seçilmesiyle mutlu olan İran siyasetinin sertleştiğinin bir işaretidir” dedi.
Ticari Gemiler Hedef Alınıyor
İran ve İsrail arasında "gölge savaşı”, şubat ayının sonundan bu yana derin denizlere taşındı. Her iki taraf, kargo gemilerini hedef alan ancak resmi olarak hiçbir tarafın üstlenmediği saldırılardan birbirlerini sorumlu tutuyor. Bu yılın başında İsrail'e ait bir yük gemisi olan MV Helios, Umman Körfezi'nden geçişi sırasında ciddi şekilde hasar aldı. İsrail, gövdesinde iki geniş delik açılan gemiye yönelik saldırıdan İran'ı sorumlu tuttu. Nisan ayında da Tahran yönetimi Saviz adlı İran bandıralı bir geminin Kızıldeniz'de salyangoz (limpet) mayını saldırısına uğradığını açıkladı. ABD merkezli New York Times gazetesi, geminin, İran'ın İsrail gemilerine yönelik saldırılarına misilleme olarak İsrail tarafından hedef alındığını yazdı. ABD basının raporlarına göre de 18 ay içerisinde İsrail güçleri, Suriye'ye İran petrolü ve askeri gereçler taşıdığını iddia ettiği en az 12 gemiyi hedef almıştı. ABD Başkanı Joe Biden'la İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ise 28 Haziran'da Beyaz Saray'da bir araya gelmiş, Biden Rivlin'e, bölgede İran'a karşı İsrail'e olan desteğin süreceği taahhüdü vermişti.
BBC Güvenlik Muhabiri Frank Gardner, “Ortadoğu’nun yatıştırılamayan iki düşmanı İsrail ile İran arasındaki adı konmamış savaş daha da kızışacağa benziyor” yorumunda bulundu. Gardner, “İki taraf da zayıf görünmeyi göze alamaz ancak hem İran hem de İsrail topyekûn bir savaşı tetiklememek için adımlarını dikkatli şekilde atmak zorunda. Deniz cephesinde İsrail coğrafi dezavantaja sahip. İsrail’in Kızıldeniz’e yeterli erişimi olsa da, İran uzun Körfez sahil hattına ve Husi müttefikliğine dayanan bir avantajı elinde bulunduruyor” görüşlerine yer verdi.