Bilim insanları insanın insanlaşma surecinin henüz tamamlanmadığını söylüyor. Gercekten de insanın, kendisinin dışındaki canlılara karşı gösterdiği acımasızlık ve hatta kendi türünden olanlara bile gösterdiği vahşet bu durumun gerçekliğini açıkça gösteriyor. Dünyaca ünlü hayvan hakları hukukçusu Gary Francione diyor ki; İnsanlarla hayvanlar arasındaki tek fark eninde sonunda türdür ve bir canlının türü, tıpkı ırk, cinsiyet ve cinsel eğilim gibi onun kötüye kullanılması için bir gerekçe olmaz ve insanları iki yüzlü olmakla suçluyor. Bu gün insanın öteki canlı türlerine yaptığı eziyet ve verdiği zarar bir zamanlar BACON’ın bilimsel araştırma yapmak için hayvanlara yaptığı eziyetin, köylerde hayvanlara yapılan eziyetin, sokaklarda yaşayan canlılara yapılan eziyetin, olanak var iken hayvanların acısına kayıtsız kalmanın çok ötesine geçmiştir.
Çocukluğumda insanın, ister ise çok daha güzel bir dünya yaratabileceğini ve yeni teknik icatları ile cennet gibi bir dünyaya ulaşabileceğimizi düşlerdim. Bu gün ise teknolojinin içinde yaşadığımız dünyayı, bir cennete çevireceği dünyamızdan çok uzaktayız maalesef. Bu hayalin uzaklaşmasında biraz benim yaşlanmam biraz da daha geniş açıdan dünyamızdaki değişime bakabilmem etkili olsa da bu hayalin çöküşü sadece benim için değil pek çok insan için bu böyle.
Geçen yıllar içinde dünyamızı bir alışveriş merkezine döndürdük, harika makinalarımız ile dünyamızı kirlettik, bu arada hepimiz bir miktar mallaştık, çünkü üretim araçlarıyız. Eh bu durumda hayvanlar da eti ve sütü ile kürkü ya da yağı ile gözümüzde değer kazandılar . Ağaçlar ham madde inekler yarı mamul vs. Neyse ki herkes böyle düşünmüyor hala bir grup insan mevcut nükleer atıkların önüne yatıp, kürklere karşı çıkan, tam bir eşitlikten yana, hayvanca yaşamdan yana aktivistler az da olsa varlar.
İnsan türü yapıp ettikleri ile iklim ve yasam koşullarını değiştirmekte, bu da türlerin yok olmasına neden olmakta. İnsan türü eğer türünün devamını istiyor ise bu ayrımcılıktan, kendini doğaya yabancılaştırmaktan tarih içinde oluşturduğu bu olumsuz kültürden kurtulmak zorundadır
Kamuoyunda hayvanlara karşı ilgi yaratmanın önündeki en büyük engellerden biri de ‘’ÖNCE İNSAN’’ sözüdür. Politikacılarımızın çok sevdiği ve çok kullandığı bir sözdür. Hayvanlarla ilgili bir sorun. asla insanlarla ilgili bir sorunun önüne geçebileceği hayal bile edilemez. Bu başlı başına bir türcülük göstergesidir. Ama acı acıdır, gereksiz acıları önlemek önemlidir ve acı çeken bizim türümüzün bireyi olmasa da ,bu önem azalmaz azalmamalıdır da.’’Önce beyazlar gelir Afrikadaki yoksulluk Avrupa da ki yoksulluk kadar önemli değildir’’ diyen bir birey hakkında ne düşünürdük.
Koruma yasaları korumayı amaçladıkları canlı gruplarının yaşamını korumaktan çok uzak . Ne yazık ki koruma yasaları kullanımı yasalaştırıyor. Resmi kurumlarca düzenlenmiş evraklara baktığımızda bu statünün ne kadar açık bir biçimde olduğunu görüyoruz. Hayvanların mal statüsünde olmalarının altında yatan gerçek ise , insan toplumlarında mülkiyet ve para düşüncesinin gelişmesi yatmaktadır.
Bu yazıyı okuduktan sonra kendimize yönelteceğimiz küçücük bir NEDEN sorusu, yanlış kotlanmış bilgilerin kırılmasında itici güç olabilir. Hadi bakalım size ve bize kolay gelsin.