Bugun...


Özden İlhan

facebook-paylas
Düşüncelere Saygı Duyulmaz, İnsanlara Saygı Duyulur
Tarih: 27-04-2024 23:27:00 Güncelleme: 27-04-2024 23:27:00


Günümüzde, farklı görüşlere, düşüncelere ve inançlara sahip insanlarla bir arada yaşamak zorunda olan bir toplumuz.

Bu farklılıklar, insanların yaşamlarını zenginleştirirken, bazen de çatışmalara yol açabilir. İşte bu noktada, toplumların temel değerlerinden biri olan "saygı", büyük bir önem kazanır. Ancak, saygı kavramı üzerine düşündüğümüzde, sık sık karışıklıklar yaşanır. Özellikle, düşünceler ve insanlar arasında net bir ayrım yapmak önemlidir.

Türkiye Felsefe Kurumu'nun başkanı olan İoanna  Kuçuradi, "düşüncelere saygı duyulmaz, insanlara saygı duyulur"  diyerek, bizleri düşünmeye sevk etti.

"Kuçuradi, fikirlere değil insanlara saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, "Karşı olduğum bir fikre neden saygı duyayım? Bu ikiyüzlülük olur. Fikirleri tartışırız ve sorgularız" dedi. Ayrıca, günlük veya bilimsel alanda yapılan işin gerekçelendirilmesinin önemine dikkat çektiği gibi, kişilerin ve insan eylemlerinin farklılığına da değindi."

Kuçuradi'nin sözleri, fikirlerin tartışılabilir olduğunu ve eleştirilebileceğini belirtiyor. Bir fikri veya görüşü eleştirmek veya karşı çıkmak, o fikri dile getiren kişiye duyulan saygının ihlali anlamına gelmez. İnsanlar arasındaki fikir farklılıkları, çeşitlilik ve zenginlik yaratır ve bu fikirlerin açıkça tartışılması ve sorgulanması, bilgi ve anlayışın artmasına katkı sağlar.

Küçükarda'nın bahsettiği gibi, insan eylemleriyle fikirler arasında bir ayrım yapmak önemlidir. Bir kişinin bir fikre veya görüşe sahip olması, o kişinin kimliği veya değeriyle aynı değildir. Fikirler değiştirilebilir ve geliştirilebilirken, kişinin değeri değişmez.

Sonuç olarak, Kuçuradi'nin fikirleri, insanlara saygı gösterirken fikirleri eleştirmenin veya tartışmanın doğal ve önemli olduğunu vurgular. Fikirlerin özgürce ifade edilmesi ve açıkça tartışılması, bilgi ve anlayışın artmasına ve daha sağlıklı bir toplumun oluşmasına katkı sağlar.

"Düşüncelere saygı duyulmaz, insanlara saygı duyulur" ilkesi, temelinde insanların haklarına ve kişiliğine verilen değere dayanır.

Her bireyin farklı düşüncelere sahip olma hakkı vardır; bu düşüncelerin doğru veya yanlış olması, onlara saygı gösterme zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Ancak, insanlar fikirlerini ifade ederken ve uygularken, başkalarının haklarına ve güvenliğine zarar vermemelidirler.

"Düşüncelere saygı duyulmaz, insanlara saygı duyulur" ifadesi aslında "biz düşüncelere değil, insanlara saygı duyarız" anlamını taşır. Bu ifade, başkalarıyla olan etkileşimlerimizde hoşgörü ve anlayışı teşvik etme açısından büyük önem taşır.

Bireylerin görüş veya inançlarına her zaman katılmayabiliriz, ancak onlara birey olarak onurlu ve saygılı davranmanın önemini vurgular.

Farklı bakış açıları ve fikirlerin olduğu bir dünyada, yargılanma veya zulüm korkusu olmadan açık diyaloğun gerçekleşebileceği bir ortamın teşvik edilmesi esastır.

İnsanlara saygıyı düşüncelerinden daha ön planda tutarak, empati ve gelişim için alan yaratırız. Bu zihniyeti benimsemek, bölünme yerine şefkate dayalı bağlantılar kurmamıza yardımcı olur ve farklı bakış açılarına değer verilen daha kapsayıcı bir topluma yol açar. Bu anlayış, toplumda hoşgörüyü, anlayışı ve dayanışmayı güçlendirerek daha sağlıklı ve birlikte yaşanabilir bir toplumun oluşmasına katkı sağlar.

Özgür bir toplumda, herkesin düşüncelerini açıkça ifade etme hakkı vardır. Bu, çeşitliliği teşvik eden ve yenilikleri ortaya çıkaran bir ortamı mümkün kılar. Ancak, bu özgürlük beraberinde sorumluluk getirir. İnsanlar, düşüncelerini ifade ederken diğerlerine zarar vermemeli veya onların haklarını ihlal etmemelidir. Örneğin, nefret söylemi veya şiddet çağrısı yapmak, düşünce özgürlüğü kapsamında kabul edilemez.

Gündelik bir bağlamda, insanların düşüncelerine saygı duymanın, bireylerin kendilerine saygı duymak kadar önemli olduğu ileri sürülebilir. Birinin fikirlerine veya görüşlerine her zaman katılmasak da, onların bunları ifade etme haklarını kabul etmek, açık tartışma ve entelektüel gelişim ortamını teşvik eder.

Ancak bu, her düşüncenin sorgusuz sualsiz saygıyı hak ettiği anlamına gelmez. Ayrımcı veya zararlı ideolojilere asla tolerans gösterilmemelidir. Bu nedenle, bireysel ifade özgürlüğüne değer verirken sınırların ne zaman belirlenmesi gerektiğini anlamak arasında bir denge kurmak çok önemlidir. Sonuçta, toplumsal ilerleme ve kişisel gelişim için farklı düşünceler ve bakış açıları etrafında yapıcı bir diyalog kurarken insanlara saygılı davranmak çok önemlidir.



Bu yazı 2730 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI