Bugun...


Mehmet Özkan

facebook-paylas
Komünist Çoban
Tarih: 04-03-2021 22:41:00 Güncelleme: 04-03-2021 22:41:00


 

Komünist çoban okuldan atılalı, hapisten çıkalı epey oluyordu. Gördüğü kötü muamele de dengesini bozmuş, genelde kendi kendine ya da kuşlar, diğer hayvanlar veya börtü böcekle konuşuyordu. Muhtarın kardeşi ve arkadaşları “hoca, sen köylüleri ve işçileri kurtaracakmışsın” deyip gülmüşlerdi. Kızların, çeşmenin başında, kendisinden bahsedip, üniversiteyi, mühendisliği bırakmış sözleri ve gülüşmeleri canını sıkmıştı. Annesi olmasaydı bu köyde bir saat durmazdı. Köyün sığırına çoban durmuş, çobanlık kendisine iyi geliyordu.

 

Çobanlık mesleğinde de belli kariyer basamakları var. En düşük seviye sığır çobanlığı, büyük baş hayvanlardan oluşur. Çoğunluk inek, dana, düve, eşek, çok az at ve katır. Zordur sığır çobanlığı. Sürü ruhu yoktur. Her biri bir tarafa gider. Akşama toplayıp eve getirmek çobanı yorgun bırakır. Çocukları olan yaşlı adamlar, yarım akıllı tipler bu mesleği yapar. Bazı yörelerde sığır çobanının ailesi, evlerden ekmek toplar ki, bu da aşağılayıcı bir durum kabul edilir.

 

Koyun ve keçilere, küçük baş denir. Bu hayvan topluluğuna da sürü denir. Sürü çobanlığı kolaydır. Özellikle koyun sürüsü. İtaatkardır, topluluk ruhu, grup kararı, parti disiplini etkindir. Koyunların sürüsünde öncülük etsin diye iki üç keçi bulundurulur. Yoksa bazen grubu yola koymak çok zordur. Kendi başlarına herhangi bir yöne gitmezler. Çoban eşeği de bu görevi görür. İyi bir çoban eşeği sürüye yıllarca öncülük eder. Uzman bir çoban, yorulmadan sürüyü istediği gibi yönlendirir.

 

Komünist çoban dağlara zirvelere çıkmak ister, fakat sığırlar çıkamaz. Eski küçük Anadolu inekleri, kara sığırları olsaydı işi kolaydı. Şimdiki gavur inekleri çok büyük ve ağır. Yükseklere çıkamıyor, yamaçları tırmanamıyor. Süt verimleri yüksek ama çobanın derdi zirvelerdir.

 

Bir öğle vakti iyice bunalmış kafayı sıyırmış bir halde sığırlara bakıyordu. İnekler, danalar, düvelerin çoğu yatmış bir kısmı geviş getiriyor, bir kısmı ayakta, genç danalar ve sıpaları oyun peşinde sağa sola koşturuyorlardı.

 

Çoban, “biz üretiyoruz biz tüketeceğiz, biz üretiyoruz burjuvazi el koyuyor, bu böyle gidemez, bu düzen yıkılmalı, bu devlet burjuvaziyi korumak için var. Devleti yıkıp kendi devletimizi kuralım” diye hayvanlara nutuk atmaya başladı.

 

Ayaktakiler kendisine uzun uzun bakıyorlardı. Yatanlar ise, ara sıra yan gözle bakıyorlardı.

 

“Kapitalizm, emperyalizm, insanların eşitliği, özgürlüğü, halkların kardeşliği”. Çoştukça coşuyor. “Bak Amerika’da herkesin birden fazla arabası var, köylerinde bile özel uçak pisti var, dünyada milyarlarca insan açlık hastalıkla perişan ve ölüyor. Bu sömürü düzenini yıkmalıyız böyle gelmiş böyle gitmeyecek”. Konuştukça sesi daha gürleşiyor, daha da güzel çıkıyordu.

 

Ara sıra hayvanlara bakıyordu. Kendisine bakan bir inek bir eşek bile coşmasına sebep oluyordu.

 

Birden sol yanında Ahmet amca belirdi.

 

“Ne yapıyon evladım?

“Amca canım sıkıldı, bunlara bir nutuk çekeyim dedim”.

“Ah deli oğlum ah, ben sana Müslüman mahallesinde salyangoz satılmaz hikayesini yıllar önce anlatmıştım, ama sen ne yaptın, hem de komünistlik, sus da ineklerin sütünden olmayalım”

 

Çoban yine daldı kırık buruk düşüncelere, aklına İran Tudeh partisi ve akıbeti geldi.

 

Sığırlarını kaldırdı yeni meralara doğru sürdü. Çok merak etti kendisine bakan inekleri, acaba niye baktılar diye.



Bu yazı 1876 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI