Bugun...


Mehmet Özkan

facebook-paylas
Afgan Çobanlar
Tarih: 04-03-2021 09:42:00 Güncelleme: 04-03-2021 09:42:00


 

Anadolu da şimdi moda. Hemen hemen her köyde, Afganistan’dan gelen gençler çobanlık yapıyor. Sürü sahipleri çok memnun, ücretleri düşük, akrabam öldü, cenazesine gideceğim, dayı oğlu, emmi kızı evleniyor, düğünü var diye izin isteme yok. Ülkelerinde işsizlik, terör, şiddet, açlık var. Yurtdışı hayallerinde Avrupa, Amerika var, fakat gitmek hayli zor ve riskli. Yakınlarına sadece ekmek parası gönderebiliyorlar. Çok güzel insanlar. Cam gibi düz ve sade. Bakınca içini görürsün. İçi dışı bir. Hiç bir olumsuz kötü huyları yok. Cam gibi kırılırlar ama eğilip bükülmezler. Kılıktan kılığa girmezler. İslam coğrafyasının en düzgün insanları. Böyle güzel insanların başın gelen felaketlerin sebebi, kötü yönetilen bir ülkenin ve coğrafyanın çocukları olmaları.

 

Gelelim bizim Afgan çobanlarına;

 

Köyde akrabam olan teyzeye;  “oğlun okulu bitirdi, burada iş yok, Amerika’ya gönder, burada işsiz kalır, ülkemizde bir gelecek göremiyorum” dedim. Kadın, “ben onu okutmak için nelere katlandım biliyor musun? Gidip oralarda garsonluk yapsın, benzin pompacılığı yapsın, tuvalet temizliği yapsın diye mi, o zahmetlere katlandım? Bütün kazancımı ona gönderdim. Ben ona ve çocuklarına hasret mi öleceğim? Hayır istemiyorum” dedi. Şaşırdım, tespit ve tepkisine.

 

Üniversiteyi bitir iş yok. Hadi boş durmayayım, lisans üstü yapayım, yine iş yok. Beş, on yıl anne babadan harçlık al. Yıllarca seni okutmuşlar. Ne hayalleri vardı. Senin hayallerin gibi çöp olmuş, moraller sıfır. Evlenme, yuva kurup, çoluk çocuk sahibi olma, ev alma, araba alma hayalleri yok, umudu da yok. Anketlerde gençlerin yüzde 72’si yurtdışına gitmek istiyor, yani Afgan çoban olmak istiyor. Çaresiz biliyor, onları orada güzel bir hayat beklemiyor. Gitmek çok zor, gidebilenlerden kendi mesleğini yapabilen çok az, büyük çoğunluk kalifiye olmayan basit işlerde çalışıyor, çok emek ve zaman harcayarak ayakta durmaya çalışıyorlar.

 

Bu gençler 15 yıl okurken, halkın parasını verdiği okullarda, maaşını halkın verdiği öğretmenlerce okutuldu. Sen yetiştir, meyvesini başkası alsın. Bu da işin başka bir yönü.

 

Niye Güney Koreli, Japon, alman, Avrupalı gençler, başka ülkelere iş aramaya gitmiyorlar.

 

Çünkü bu ülkeler, yıllardır çok iyi yönetiliyor. Siyasal sistemlerini, yönetim ve devlet şekillerini, üretim ve istihdam politikalarını, akıl ve bilimi referans alarak şekillendirmişler.

 

Çare nedir? Üretimi artıracaksın. Hem istihdam sağlarsın, hem de açlığı, yoksulluğu yok edersin. Yol, köprü, baraj, hastahane de lazım. Tüm kaynaklarını buraya aktarmayacaksın. Büyüme sağlarsın, kişi başı geliri de arttırırsın, istihdam da olur, ancak sürdürülebilir rakamlar olmaz. İnşaat işi, harç bitti yapı  paydos, tekerlemesi gibidir.

 

Şu anda ülkenin 430 milyar dolar dış borcu var. Bu paralar inşaata değil de sürekli istihdam sağlayan katma değer yaratan sektörlere aktarılsaydı, işsizlik rakamları bu kadar yüksek olmazdı.

 

Ülkeyi bir aile olarak düşünün. Bütün aile fertleri ömür boyu ilaç kullanır, ama ilaç hammaddesi üretiminde yokuz. Bütün aile ömür boyu cep telefonu ,bilgisayar kullanır, biz bu sektörlerde de üretici değiliz. Bütün aileler araba kullanır, biz bu sektörde de üretici değiliz. Bütün aile ömür boyu gıda maddesi tüketir, tarımda dışa bağımlı hale geldik.

 

Yapılan pahalı köprüler ve oto yolları, halkın yüz değil, binde kaçı kullanıyor? Tabi inşaat göz doldurur, kısa zamanda oya dönüşür. Avanta komisyon inşaatın olmazsa olmazı. Yirmibeş yıllık inşaat muhasebecisi olarak beyanımdır. Diğer sektörlerin sonucunu uzun vadede alırsın.

 

Asgari ücret 2825 tl, isterseniz evinize gelen Arçelik, Türkcell, klima servis elemanlarına veya bolca gördüğünüz güvenlik görevlilerine kaç lira maaş aldığını sorun.

 

Bu ücretlerle, ev mi alacak, araba mı alacak,tatile mi gidecek, hayal. Sadece zorunlu gıda, sağlık, eğitim ve giysi harcaması yapar. Halkın harcama gücü yok ki, üretim teşviki olsun, üretim artırsın.

 

Hatay’ı anavatana bağladık. Kıbrıs’ın yarısını aldık. Sırada Suriye’nin kuzeyi, Kuzey Irak, Batı Trakya, Ermenistan var.

 

Askeri ve dini işlere çok para aktarılıyor. Savaş hazırlığını gösteriyor.

 

Komşularla küs olacağız, önemli değil. Savaş ekonomisi halkı yoksullaştırıp perişan edecek, önemli değil. Gençlerimiz şehit olacak, gazi olacak, önemli değil. Gençlerimizin çoğu  Amerika ve Avrupa ya gidecek, önemli değil.

 

Önemli olan yapacağımız fetihler, topraklarımızı genişletmemiz. Peki bu topraklarda kim yaşayacak? Afgan çobanlar, Suriyeliler, Güneyden gelen ve gelecek olan Orta Doğu ve Afrikalı göçmenler, Asya dan gelecek olan göçmenler. Varsın renkleri farklı olsun önemli değil.

 

ABD, Latin Amerika ülkelerinden ve Meksika dan gelen göçmenlere karşı duvar örüyor, nereye kadar. Avrupa ülkelerinde demografik yapı renk değiştirmeye başladı. Bizde de olsun, çağdaşlık böyle bir şey. Bak futbol takımlarına, oyuncuların tamamı Afrikalı, aynı ABD de olduğu gibi.



Bu yazı 1515 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI