Hep sorulan soru... Müslüman ülkeler neden geri kaldı? İslam dini toplumun gelişmesine ve ilerlemesine engel mi oluyordu?

Avrupalılar, gelişmiş silahları, taktik stratejik organizasyonları ve küçük birlikleri ile Afrika'ya saldırdılar. Kısa zamanda bütün kara kıtayı ele geçirdiler. Aynı şekilde Amerika kıtasını ele geçirdiler. Sonra Çin’i, Hindistan ve diğer Doğu Asya ülkelerini, Avustralya'yı, en son Osmanlı ve diğer İslam ülkelerini. Kimse önlerinde duramadı.

Avrupa ve Avrupa kökenli Kuzey Amerika'nın üstünlüğü en az 300 yıldır devam ediyor. Nedir bunun hikmeti mucizesi?

Diyelim İslam dini bizi ve Arapları geri bıraktı. O

zaman Çin'i, Hindistan'ı ve  Japonya'yı da Budizm mi geri bıraktı ? Kızılderilileri kim geri bıraktı? Dinleri mi? Avustralya yerlileri aborjinleri ve Afrika zencileri nasıl geri kaldı? Böyle bir yığın soru.

Bu soruların tek cevabı Rönesans ve akılcılıktır. Ortaçağda din Avrupayı baskı altına almıştı. Hayat dine göre yaşanıyordu. Bin yılında dünya batacak diyorlardı ve insanlar malını mülkünü satmıştı. Bilim sanat unutulmuştu. Din adamları sürekli yeni hedefler koyup toplumu yönlendiriyorlardı.

Din adamları bir yanlışlık yaptılar ve haçlı seferleri kararı aldılar. Onlara göre İsa peygamberinin yurdu dinsiz kafirlerin elindeydi. Kutsal topraklar ve Kudüs kurtarılmalıydı.

Orta Doğu'ya gelen Avrupalı askerler, buradaki insanların daha zengin varlıklı olduklarını, açlık sorunu yaşamadıklarını, eğitim kurumlarına sahip olduğunu gördüler ve şaşırdılar. Din kurumlarına güvenleri sarsıldı. Kinlendiler.

Gördüklerinden çok etkilenip bu keşiflerin peşinden hemen Avrupa şehirlerinde üniversiteler kurulmaya başlandı. Matbaa çalışmalarına başlandı. Marko Polo ve diğer keşiflerin etkisiyle dünyanın diğer ülkelerine merak başlamıştı. Artık din değil akıl iş başındaydı.

Avrupa’da ortaçağ sonrası siyasi, kültürel, politik, bilim, sanat, mimari  ve eğitim alanlarında bir yenilenmeye gidildi. Deney ve gözleme dayalı bilimsel gelişmeler yapıldı. Yeni sanat, Rönesans, dini ve cehaleti olduğu yere iade edip, eski Yunan ve Roma’nın sanat bilim felsefe mimari bilgilerine tekrar başvurup yeni bilgilerle sorgulamayı öne çıkarmak suretiyle çağına göre müthiş gelişmeler sağladı. Bu Patlama, Avrupa’da gerçekleşti.

Kimsenin bir suçu yok. Avrupa’nın bu akılcılık treni giderken, Japonya, Kore ve Çin gibi ülkeler trenin peşine takıldılar. Hala trene bakanlar var.