Sabahın ilk saatlerinde kahvenizi alıp pencereden dışarıya baktığınızda, günün ilk ışıklarını görmek nasıl bir his verir size? O an içinize dolan şey sadece bir huzur mu, yoksa o huzuru yaratma seçiminizin bir sonucu mu? Sevgi de böyle bir şey aslında: bir duygu olarak içimizi kaplayan ama aynı zamanda bilinçli kararlarımızla şekillenen bir yaşam pratiği.

Sevgi, çoğumuz için "kendiliğinden gelen" bir şey gibi gözükür. Aniden birisine bağlanır, bir kedi yavrusunu kucağımıza aldığımızda kalbimizde bir yumuşama hisseder, sevdiğimiz bir şarkıyı duyduğumuzda içimizde coşku duyarız. Ancak bu hissin ötesinde bir boyut daha vardır: sevginin bir seçim olma boyutu.

Sevgi Bir Duygu Olarak

Sevgi, insanın temel duygularından biridir. Bağı kurma, korunma ve paylaşma ihtiyacımızdan doğar. Beynimiz, sevdiklerimizle birlikteyken mutluluk hormonu olarak bilinen oksitosin ve dopamin salgılar. Bu biyolojik reaksiyonlar sevginin "doğal" bir duygu olduğunu gösterir. Anne-baba sevgisi, romantik sevgi ya da dostluk, içimizde yerini sıklıkla farkında olmadan bulur.

Ancak bu his ne kadar güçlü olursa olsun, bazen sevginin tek başına yetersiz kaldığı anlar olur. Belki sevdiğiniz kişiyle bir anlaşmazlık yaşarsınız, belki beklentileriniz karşılanmaz ya da hayat sizi başka yollara sürükler. Bu noktada sevginin doğal bir duygu olması yeterli midir? Yoksa seçimlerimiz devreye mi girer?

Sevgi Bir Seçim Olarak

Sevginin bir seçim olduğunu iddia edenler, sevginin "sürdürülebilirliği" üzerinde dururlar. Birisini sevmeye devam etmek, her şeye rağmen bir dostluk bağını koparmamak ya da zorlu bir zamanda yanında kalmak bilinçli bir çabadır. Sevginin başlangıcında duygular yoğunken, zamanla bu yoğunluk azalabilir. Bu durumda sevgi, bir "seçim" haline gelir.

Eşlik, fedakarlık, anlayış ve empati gibi unsurlar, sevginin devamı için kritik rol oynar. Mesela bir çiftin uzun yıllar birlikte kalmasının ardında sadece "aşk" değil, aynı zamanda karşılıklı çaba ve bağlılık yatar. Bir dostluğun yıllarca sürmesi, zamanla oluşan alışkanlıkların ötesinde bilinçli bir ilgiyi gerektirir.

Sevgi Neden Hem Duygu Hem de seçimdir?

Hayatın gerçekleri bize şunu öğretiyor: Sevgi, hem hissettiğimiz bir duygu hem de devamı için aldığımız kararların bir toplamıdır. Bu, sevginin tek bir yüzünün olmadığını ve onu derinleştirmenin bizim elimizde olduğunu gösterir.

Bazen sevginin sadece "olması" yeterli gelir. Ama bazen, sevgi bir çaba, bir fedakârlık, hatta bir özveri haline gelir. Bu durum, sevginin bizi hem insan kılan hem de büyüten en özel duygularımızdan biri olduğunu gösterir.

Peki, Ya Siz?

Sevgi sizin için neyi ifade ediyor? Onun sizi büyülemesine izin mi veriyorsunuz, yoksa onun üzerine bilinçli bir şekilde eğiliyor musunuz? Belki de ikisini birden yapıyorsunuz. Hayatta sevdiğiniz her şeyin bir parçasında, hem duygularınızın derinliğini hem de seçimlerinizin etkisini hissediyorsunuz.

Sevgi hem bizimle doğan bir çiçek hem de onu beslediğimizde büyüyen bir bahçedir. Ve her bahçenin ihtiyacı, sevgi dolu bir emektir.