Amerikalı aktör, iş adamı ve komedyen olan Steve Harvey bir programında “benim kadın arkadaşlarım yok. Bunu yapamıyorum. Çünkü karım var. O nedenle kadın arkadaşım yok. Haydi, şu efsaneden kurtulalım. Sen çekici kadınsın. Çevrende “biz arkadaşız “ diyen, erkekler var. O adam senin arkadaşın. Çünkü sen erkek arkadaşına net bir ifade ile “arkadaş olduğunuzu “ifade ettin. Biz erkekler bir gün o kapının aralanacağını, o gardın biraz da olsa düşeceği umuduyla arkadaş olmaya devam ederiz. İnan bana, sadece arkadaşın olduğunu düşündüğün o adam, fırsatı bulduğu anda o küçük kapı aralığından içeriye girmek isteyecektir. Çünkü biz erkeğiz.” Bence de adam çok haklı ve doğru söylüyor. Eşi de çok şanslı biri…
Ben bu olayı, ilk hissettiğimde çok şaşırmıştım. Nasıl mı? Birlikte, aynı firmada ilaç mümessili olarak çalışanlardan biri, dağıttıkları eşantiyonu alıp almadığımı sordu. Almadığımı ifade edince, döndü, Ahmet’e “ben Ayşe Hanım’a verdim, sen neden vermedin” diye sitem etti.
“Sen veya Nevzat vermiş ne fark ediyor, ilginçsiniz!” dedim.
Ahmet anlatmaya başladı. “Nevzatla kantinde oturuyorduk. İkimizde sana vermek istiyorduk. Anlaşamayınca “yazı-tura “ attık, ben kazandım, o kaybetti, onun intikamını alıyor” Diye, gülmeye başladı.
Şaşkınlıkla yüzüne baktım. “ İnanamıyorum. Neden böyle bir şeye gerek duydunuz” dedim.“Bak Özden, ben her sabah buraya uğruyorum. Bütün dertlerimi, sıkıntılarımı sana anlatıyorum. Sadece iyi dostum olduğun veya iyi bir dinleyici olduğun için değil. Burada birçok arkadaşlarım var, gider onlarla da sohbet ederim. Tabii ki, beğendiğimiz kişilerle sohbet etmeyi tercih ediyoruz. Seni bir kadın olarak çok beğeniyoruz. O yüzden “yazı-tura“attık “ dedi ve devam etti: “ İlginçtir, nedenini bende bilmiyorum ama eşini tanıyana kadar içimden “seni hak etmeyen biriyle evli” olduğunu düşünüp, kıskanmıyordum. Ama onu tanıdıktan sonra “öyle olmadığını fark edince” onu bile kıskanmaya başladım. “dedi.
O zamanlar onlar da bende evliyim. Hayretle yeni bir şey fark etmenin şokunu yaşıyordum. Ben her zaman bir kadın ve erkek arkadaş olabileceğini savunurken düşüncem ilk yarayı almıştı.
Bilim insanları uzun bir süredir; karşı-cins arkadaşlığı konusunu inceliyor. Wisconsin Üniversitesi, konuyla ilgili yaptığı bir araştırma için 88 çifte sorular soruyor. Her çift yakın arkadaşlar olarak kendilerini tanımlıyorlar. Her bir çift kadın ve erkek ayrı ayrı odalara alınıyor ve şu sorular soruluyor.
Arkadaşınıza romantik bir şeyler hissediyor musunuz? Sorusuna, kadınların tamamı benim yanılmadığımı gösteriyor. Hepsi erkek arkadaşına karşı hiçbir şey hissetmediğini söylüyor.
Peki, ilerde bir şeyler hissedebilir misiniz? Sorusuna ise; ileri günlerde düşüncelerinin değişmeyeceğini ifade ediyorlar.
Erkeklerde ise durum oldukça farklı çıkıyor; çünkü büyük bir çoğunluğu diğer odadaki arkadaşının kendisine çekici geldiğini itiraf ediyor. Bazıları bir şeyler hissettiğini, ya da arkadaşı yeşil ışık yakarsa hissedebileceğini söylüyor.
Yani erkekler, kadın arkadaşlarına karşı platonik olarak ilgi duyuyorlar. Romantik veya cinsel anlamda bir şeyler hissediyorlar. Tabii bununla da yetinmiyorlar. Aynı zamanda bu hissin karşılıklı olduğu yanılgısına da düşüyorlar.
Kadınlar ise, erkek arkadaşlarının kendilerine âşık olduğunu düşünmüyorlar ve “ bana âşık değildir” cevabını veriyorlar.
Kadınlar, ileriye doğru adım atmayı düşünmediklerini vurgularken, erkekler ileri adım atmak için hevesli gözüküyorlar.
Bilimsel veriler Ahmet’in, anlattıklarını doğruluyor.
O meşhur friendzone kavramı da tam olarak bu nedenle ortaya çıkıyor. Bilime göre kadınlar, erkekleri yalnızca arkadaş olarak görebilirken, erkekler ise kadınlarla olan arkadaşlıklarının ilerlemesini istiyorlar. Yani iki taraf, farklı dünyalarda yaşıyor.
Sık duyduğumuz bir söz var “Kadınlar kötü erkeklere âşık olurlar, iyi erkeklerle dost olurlar!” Bu sözün tamamen psikolojik olduğunu düşünüyorum. “Bir gün bana âşık olacak ve benim kıymetimi anlayacak” bakış açısından başka bir şey değildir.
Âşık olduğunuz kişinin sizi sadece arkadaş olarak görmesi demek olan FRIEND ZONE, daha geniş ifade etmek gerekirse karşınızdaki kişinin sizi bir sevgili olarak görmediğinin ve sizinle asla sevgili olmayı düşünmediğinin bir göstergesidir.
Sosyologlara göre bu “kadın- erkek arkadaş olamaz “ anlamına gelmiyor. Kurulan arkadaşlıkta, şeffaflık olması gerektiğini vurguluyorlar. İki taraf içinde son derece faydalı olduğunu ifade ediyorlar.
Bir şekilde kadın “erkek düşünce yapısını” erkek ise “ kadının düşünce yapısını “ birbirinden öğrenebilecekleri ve ileri dönük arkadaşlıklarda veya yürütülen evliliklerde sorunlarla baş etmede karşı cinsi tanıma fırsatını yakalamış oluyorlar.
Erkek ve kadın rakip durumda olmadığı için dedikodu, rekabet, kıskançlık vb. gibi şeyler karşılaşmıyorlar. Tam tersi birbirlerini her konuda destek vererek motive ediyorlar.
Şu da bir gerçek ki, çok başarılı evliliklerin veya romantik ilişkilerin de bazen sadece çok sağlam bir arkadaşlıkla başladığını ve ömür boyu sürüyor. İyi bir arkadaş olamayan çiftler genelde boşanıyorlar.
O nedenle FRIEND ZONE durumuna düşmeme adına en baştan duygular ifade edilmelidir. Bilimsel veriler, kadın- erkek dostluğunu, ayakta tutan ve bozulmasına izin vermeyen kesimi kadınlardır. Bu da gösteriyor ki, kadınlar, erkeklerin yakın arkadaşı ve dostu oluyor. Erkekler ise, hoşlandıkları kadınlarla arkadaşlık kurduğunu için arkadaş olmayı beceremiyorlar.