Uzakdoğu.. Üç gün liman, dördüncü gün seyir.. Bangkok şehir yaşamı..







Sevgili seyir severler merhaba,

Bugün Bangkok daki planımız; otel değişimi, bahriyeliler toplantısı ve bölge tecrübelilerinin önerileriyle yeni yerlerin keşfi..

Açıkçası daha önce bölge tecrübelisi bir arkadaşım tarafından ikaz edilmiş olmama rağmen Khosan Road bölgesinde 4 gece kalmanın gerekli olmadığını bunun yerine metro ulaşımı olan bir bölgede kalarak bu bölge için gelinip gidilmenin daha uygun olduğuna (deneyerek) kanaat ettiğimi itiraf etmeliyim..)))

Yeni otelimizin check - in saatinin 14.00 olduğunu teyit ettiğimizden kalan vaktimizi değerlendirdik.. Bölgedeki son kahvaltımızı bir evin bahçesinde yaptık.. Sırt ağrılarım için de bir masaj yaptırdım.. Bangkok taki ikinci periyoda hazırız.. (merak edenler için masaj ücreti cinsine ve uygulanan bölgeye göre saati 150-400 THB arasında)







Otel resepsiyonundan taksi istedik ancak çağıracakları taksimetresizmiş, o nedenle taksimetreliyi kendiniz caddeden bulsanız daha iyi olur dediler.. O esnada otele gelen bir müşterinin taksisini gördüm.. Taksi hem de bizim gideceğimiz Skhumvit’ten gelmesin mi?... Şanslı günümüz..

Taksi şoförüne gideceğimiz adresi ve oteli söyledim.. Haritadan ve ıpad  ten yol tariflerini gösterip teyit aldıktan sonra bagajlarımızı yerleştirirken.. Eşim tahminen ne kadar ücret tutar diye sordu.. Şoför de 200 THB dedi..

Bindik taksiye, çalıştır taksimetreni dedikten sonra yaklaşık 30 dakika sonra otelimize vardık.. Taksimetre 95 THB yazdı şoför 200 THB istemesin mi.. Kardeşim biz sana ne tutabilir diye sorduk dedik.. Şöför de siz 200 e razı oldunuz dedi.. 100 THB verdim, gönderdim.. aman dikkat.. Bangkok  un bence bir diğer kötü yüzü taksileri... Taksimetre esas...

Otele kısa bir yerleşme süresi sonrası "Bangkok Bahriye Toplantısı" için Sky Train ile Siam Paragon alışveriş merkezine gittik.. Çok güzel ve modern bir yer..







Zaten buraların hiçbir yeri Khosan Road a benzemiyor.. Skhumvit ve Siam bizim Bağdat caddesi, İstiklal caddesi, Kadıköy rıhtım, Ortaköy karışımına benziyor.. Yemek kokusu yok.. Sefalet bizim gördüğümüz caddelere uzak.. Kalınacak doğru adresler buralar... Bizim yaşlar için tabii...))))

Burada arkadaşlarımız ile buluştuk.. Birkaç aydır yazışıp konuşuyorduk.. Şimdi Bangkok ta hep beraber olmak çok güzel bir duygu.. Ertuğrul Akkuş bekar gezgin durumunda, Mehmet Duran ın ise buraya yerleşmiş, evli ve eşi Tayland lı.. Bizi çok içten ağırladılar.. M.Duran’ın eşini ilk defa tanımamıza rağmen çok sevdik..

Bu arada ;ev sahipligi ve önerileriyle bizlere muhteşem güzel Thai yemeklerini tattıran E.Akkuş ile M.Duran ve cici eşi Sala ya çok teşekkür ederiz...











Geç saatlere kadar süren sohbet sonrası "Bangkok Bahriyelileri toplantısı" istemeye istemeye sona erdi ve biz rehberimiz E.Akkuş la birlikte meşhur Patpong pazarına ve Kovboy caddesine gittik.. Metro ile..











Bu arada metro kullanımını da öğrenmiş olduk.. Bulunduğumuz bölgede iki ayrı hat var.. birbirine geçiş yapılabiliyor.. istasyona geldiğinizde birçok yerde panolar var.. baktığınızda kendi istasyonunuz sarı  ile işaretli ve diğer istasyonların karşılarında rakamlar yazıyor.. 20-25-30-35-40 gibi.. gideceğiniz istasyonun karşısındaki rakam ödeyeceğiniz ücret demek oluyor.. hemen yanında o rakamları gösteren ve sadece 5-10 THB bozuklukla çalışan biletmatikler var.. Bozuğun mu yok.. her istasyonda para bozan gişeler var.. Biz Siam  a gidecektik 25 yazıyordu.. 25  şer THB bozukluk atıp aldık biletlerimizi... dikkat ..neye.. gideceğiniz yöne.. son istasyona göre istikametinizi belirleyip binin trene.. dikkat ..neye.. biletinizi okuttuktan sonra almaya.. çünkü çıkışta tekrar okutuyorsunuz ama bu sefer geri vermiyor..

Metro kullanımı dersi sonrası, Patpong‘dayız.. İki taraflı go go klüplerinin arasında bizim Sirkeci- Eminönü işportacılarının dört sıra dizilmiş hali.. meraklıyızdır biz .. severiz bu kültürü.. Go go klüplerden (hem burada hem de bir kaç cadde yanda ki kovboy  streetde) kimse kolumuzdan filan çekmedi.. eşimden çekindiler herhalde..))







Bu arada ilginç bir rastlantı..bizim Türkçe konuştuğumuzu duyan Giresunlu bir gurbetçi delikanlı (eşi Alman) .. hatırımızı sordu.. ayaküstü sohbet ettik .. resim çektirdik.. eşine bizleri gururla takdim etti.. Bangkok  ta Türklerle karşılaşmaktan çok mutlu olduğu her halinden belli oluyordu.. hemen de şuraya gitmeyin diye tüyo verdi.. bir gece önce iki bira içmek için Go Go klube girmiş cebindeki tüm parayı almişlar.. kardeşim evli  barklı adam ne işin var dediğimde.. abi genciz merak ettik dedi..)))







Karadenizli arkadaşımızı görmüşken bir kısa Karadenizli fıkrası (bilenler gülmesin)... Temel oğlu Dursun’la arkadaşı İdris’e hayat dersi verir.. “Uşaklar haçan hamsi yedikten sonra hangi tatlı yenir deyin bakim baa” der.. Çocuklar birkaç tatlı ismi söyledikten sonra... Temel, “bilemedinuz helva yenir helva.çünkü balık öldüğünü başka nasıl anlasun” der.)))

Bugün uzun bir gün oldu... Artık hepimiz yorulduk... otellere dağılma vakti..







Bangkok tan sevgilerle... Haftaya yaptığımız iki tur programını yazacağım sizlere.. Meşhur yüzen Pazar ve kaplan parkı..



İsteyen blog takipçileri için bakınız:  http://kadritalun.blogspot.com



Selam ve sevgilerimle….

Sahip olduklarınızın kıymetini bilmeniz dileklerimle...

Sağlık,özgürlük, sevgi, aile, güvenilir dostlar... her ne sizi mutlu kılıyorsa..