Bugun...


Bülent Bakan

facebook-paylas
Titanik Kanişleri
Tarih: 28-06-2022 10:33:00 Güncelleme: 28-06-2022 10:33:00


Bu yazı, kaleme alınırken, son yolculuğuna hazırlanan Gülay’a ithaf edilmiştir.

 

Aslolan hikâyedir. Hikâyeden daha asil olan ise yaşamın kendisidir. Hangisi Yaşam? Atilla İlhan gibi önce soralım sonra da sorgulayalım. Kürenin bir garip bir yer olduğu her halinden bellidir. Her noktasından altın, zümrüt ve elmastan daha değerli olan yaşama dediğimiz şey fışkırır. Yaşam öyle sanıldığı gibi sadece merkezine insanı alıp onu yaşartmaz. İnsanın kendini merkeze koyması ve sorunlarından kendini arındırması bugün değil Antika Yunandan ve daha da öncesinden gelen bir dolandırmadır. İnsan öyle merkezde falan değil. Yaşamın kıyısında köşesinde besin zincirinin zorla en tepesinde esin zincirinin en altındadır. Bir Sibirya Kaplanı sıradan bir âdemoğlundan daha iyi matematik bilir ve çok daha iyi feylesoftur. Rekabeti ve işbirliğini ne vakit hangi hayvanatla yapması gerektiğini bilir. İhtiyacından fazlasına toynağını oynatmaz. Doğa anaya saygısını da hiç kaybetmez. Köleliğin hayvanlar arasında sıklıkla görülmemesi boşuna değildir. Görülmüyor dersek yanılmış olabiliriz diye sıklıkla diye ekledik. Belki vardır da bilgimiz yoktur. Kölelikle arasında sosyal mesafe olmayan İnsanat Hakları Beyannamesi bile olsa yok hükmünde olmalıdır. Amy Winehouse adını ona benzerliğinden alan bir kedi kısırlaştırıldığında özlemini yavru bir kediyi köleleştirerek gidermek istemişti. Yavru kedi bir hafta dolmadan kedisel devrimini yaparak özgürlüğünü ilan etmişti de Kediler Tarihi bunu yazmıştı. Özgür ruhlu Kemalist bir kedi görmek hayret vericiydi. Günün tamamında kendisine patilerinin arasında kalmayı dayatan yatay bir üst kimlik başarılı olamamıştı. Simbiyosis, karşılıklı hayatta kalmayı dayatmadan, özgürlükler yarattıkça kendine doğada örnekler bulur. Hayvanat Bahçesi hariç doğada hayatta kalmanın temel koşul şartı bağımsız olmak ve özgürlüktür. Hayvanat Bahçesi de Sirk de insanatın hayvanat üzerinde kölelik denemesidir. Artık ismi cismi Pablo Diego José Francisco de Paula Juan Nepomuceno María de los Remedios Cipriano de la Santísima Trinidad Ruiz y Picasso’nun Atlantik döneminde kalmalıdır.

Aslolan gerçekten de hayattır. Ve gezegenden daha tehlikeli olan bir şey varsa o da bu tekilin tikeli evrendir. Diğerlerinden son dakika haberleri alamadığımıza göre kara deliklerden ve azman cücelerden kırılgan gaz kümelerine patlamayan birbirini yutmayan kaynamayan bir an yok kocaman galaksi cennetinde. Acaba neden zeki bir yaşam örneği bize bulaşmadı diye sabahlarken gerçek birden gözümün önüne geliverdi. İyi de evrenin son döneminde ortaya çıkıverdik. Büyük Hapşırıktan bugüne geçen zamanı 24 saat desek son dakikanın son saniyelerine zar zor yetişiyoruz. Üstelik de devir teslimi dinozorlardan yaptık. Himalayalar tamam, Gobi burada Arktik yeşildi şimdi beyaz protokole atıver toynak deyip devraldık. Evreni devralacak muhatap bulamadık. Ne olduğunu bilmediğimiz bir yerde nasıl düşürdük kendimizi bu derde bilemedik. Karadelik bir uygarlığı yutuverdi belki de o sırada kafamızı kaldırıp o köşeye bakmıyorduk. Çoktan sona ermiş birçok kendini zeki sayan örnek olabilir. Yeterince zeki olsa sona ermezlerdi. Biz de zeki sanıyoruz kendimizi ve mesela plastik sanat hariç plastiği hayattan dışlamıyoruz. Gezegen katili olabilir plastik. Yatarınca zeki miyiz bilemedim. Ve biz de bu kendini çok zeki sanan türlerin eriştiği sona doğru hızla yaklaşıyor olabiliriz. Yaşamın değerini anlamayan türler topluca diğer evrene taşınıveriyor olabilir. Belki de kara delikler gezegen yıldız ve belki de yıldız sistemini akıllı olmaya davet ediyordur. Akıllanmayanlar da spagetti oluyordur. Uzatmadan detaya girip fazlasıyla yanılmadan kestirmeden solucan deliğine dalıp söylemek gerekirse yaşam sadece gezegende, galakside, samanyolunda, bir tahıl ambarında veya kumsalda değil tüm evrende en nadide ve en nafile olan yani en değerli olan şey olabilir. Sadece âdemoğlu için değil dutun dalı ve o dalın yaprağındaki tırtıl için de geçerli olabilir. Değerli olan gezegendeki yaşamdır. Her türden sanat ve bilim insanı için yaşamı kutsayan hikâyeler esastır demek iyi bir çerçeve olabilir. Bu kadar korku, gerilim ve şiddet ürünü neden dolaşımda diye sormak gerekiyor. Bizonların bu kadar az büzenlerin bu kadar çok olması tesadüf değildir. Şiddet bizonları bizonların ithal ikame ürünlerinin başında gelir. Hayatta kalmanın temel esası ise gezegende, galakside ve evrende biri biriyle çatışan ve çarpışarak kara deliğe yakalanan nebulalardan başlayarak kara bir şiddetten kaçınmanın yolunu bulmak için birlikte yaşamanın yollarını bulmaktan geçer. Evrenin büyüklüğü ile kıyaslanınca bir gayrimenkul işi olarak görünen savaşların ne kadar anlamsız olduğu ortadadır. İnsanlık şiddetten uzaklaşmak ve birlikte mücadele etmenin bir yolunu bulmalı ve gezegendeki mahpusluğuna son vermelidir. Aksi takdirde okyanus tabanındaki RMS Titanik ile birlikte bir karadelikte bulabilir kendini. Bilimin ve sanatın temel çerçevesi şiddeti dışlamak ve ortadan kaldırmak olmalıdır. Sonunda Titanik felaketine bağlantıyı kurabildim. Sabahın ayazında RMS Titanikte eser miktarda sanat eseri olduğunu biliyordum ama havlar miktarda köpek olduğunu görünce şaşırdım. RMS Titanik sulara gömüldüğünde sağ kalan üç; boğulan dokuz kaniş için henüz daha cennete giriş müjdesi Roma’daki ruhban başı tarafından müjdelenmemiş ve akidelenmemişti. Titanik sulara gömüldüğünde herkese ve evinde dursa hayatta kalacak sırdaşlarına yetecek kadar filika yoktu. Yine de üç kaniş travma sahibi olmuştu. İnsan yaşamına cebindeki para kadar değer veren filikada sessizce yerini alan sonrasında sessizce uçak ile geri dönen Bruce Ismay’de bir travma belirtisi yok idi. Kölelik ve sınıf düzeni insanlığın şiddete maruz bırakılmasının temelidir. Nadir olanın değerli olduğu büyük bir yanılsamadır. Evrende nadir olduğu için değerli olan tek bir şey vardır. O da yaşamın kendisidir.

İyi de bir sanat eleştirmeyeni, bir ressam, bir fotoğrafçı, bir köşe yazarı olarak bundan bana ne? Ey Okur neden anlatıyorum bunu sana, ne faydası var bunun bana. Sanatçı bilmezse kürenin en değerli varlığının yaşam olduğunu ve şiddeti dışlamazsa hikaye anlatamaz. Anlatamayan sanatçı kimseyi aldatamaz. Sanat yanında kreması bilim aldatmazsa reçete ortaya çıkıverir. Hayat yolunu buluverir. Bulamazsa RMS Titanik yeniden batacak gibi görünüyor. 



Bu yazı 3918 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI