Filistin halkı, 70 yıl önce 15 Mayıs tarihinde binlerce yıldır yaşadığı topraklardan kovuldu. 750.000 Filistinli, Siyonist çetelerin namluları önünde aç ve susuz bir şekilde kentlerini terk edip kaçmaya zorlandı. Şu an bu sayının çok daha üzerinde Filistinli, bölge ülkelerindeki çeşitli kamplarda yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Bir kısmı da uzak ülkelere göç etmiş durumda. Filistinliler bu olaya Nekbe (Felaket) adını veriyorlar.

Bu felaketin bir sonucu olarak Siyonist çeteler gayrimeşru İsrail devletini kurdular. Sınırları hiçbir zaman tam olarak belirlenmemiş bu yayılmacı oluşum, ırk ve din ayrımcılığına yaslanan bir apartheid rejimi olarak serpildi. Her geçen gün yeni topraklar işgal etti. Filistinlilerin geri dönüş umudunu silah zoruyla yok etmek istedi. Ancak bunda en ufak bir başarı elde edebilmiş değil.

Tüm bu alçaklığın sponsoru ise, elbette emperyalizmden başkası değil. Henüz 1917’de Balfour Deklarasyonu ile başlayan bu destek, günümüzde ABD ve AB emperyalizmlerinin himayesi biçiminde sürüyor. Son olarak ABD başkanı Trump, Birleşmiş Milletler’in Filistin toprakları için çizdiği yetersiz sınırları dahi yok sayarak, Kudüs’ü işgalci oluşumun başkenti olarak ilan etti. Bunu yapmak için tabi ki Nekbe gününden daha uğursuz bir tarih bulamazdı. Bu 15 Mayıs’ta, ABD’nin elçiliği Kudüs’e taşınacak.

Bu yıl Filistinliler kendileri için simgesel bir başka tarih olan 30 Mart’taki Toprak Günü’nden, 15 Mayıs’taki Nekbe gününe kadar olan süreçte Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü adını verdikleri bir dizi eylem düzenliyorlar. Bu eylemlerin amacı, Siyonist İsrail’in kendi toprakları üzerindeki  işgaline ve devam eden yayılmacılığına dikkat çekmek. Ancak sadece bununla da sınırlı değil. Filistinlilerin eylemleri aynı zamanda ABD başkanı Trump gibi emperyalistlerin küstahlığına da bir yanıt niteliği taşıyor. Eylemlerde on binlerce Filistinli Gazze ile işgal altındaki Filistin’i ayıran sınıra doğru yürüyüşler düzenliyor. Siyonist oluşumun askerleri, Filistinlilerin bu silahsız gösterilerine keskin nişancı ateşi ile yanıt veriyor. Gençler bu sınırın gayrimeşruluğunu vurgular şekilde, üzerlerine yağan mermilere aldırmadan dikenli tellerin diğer tarafına geçmeye çalışıyorlar.

Nekbe, bugün İsrail’in giderek daha fazla Filistin toprağını işgal etmesiyle, yeni yerleşimler inşa etmesiyle sürüyor. Bu felaketi durdurabilecek güç Filistin halkının dinmek bilmeyen mücadele azminde yatıyor. Elbette, Filistin halkının bölgede ve tüm dünyada emperyalizme ve Siyonizme karşı ikirciksiz bir karşı duruş sergileyen dostlarının çabaları da bir o kadar önemli. Şunu unutmamak gerek, Nekbe sadece Filistinlilerin felaketi değil. Siyonist oluşum, emperyalizmin bölgedeki karakolu olduğu için, Nekbe Ortadoğu’daki tüm işçi ve emekçilerin de felaketi ve bu felaketi sonlandırmak, Siyonist İsrail’i yıkmak, Yahudi ve Arapların beraber yaşayacakları, Ortadoğu Sosyalist Federasyonu’nun parçası olacak sosyalist bir Filistin’i kurmakla olanaklı.

Kaynak:  Gerçek gazetesinin Mayıs 2018 sayılı 104. Sayısı (http://gercekgazetesi.net/uluslararasi/nekbenin-ve-siyonist-isgalin-70-yili)