Aylardır hükümetin AKP dışındaki ortakları yoğun bir şekilde "HDP kapatılsın" kampanyası yürütüyorlar.
Perinçek ve Bahçeli adeta bütün siyasi varlıklarını HDP kapatılsın kampanyasına bağlamış bulunuyor.
Sanki HDP kapatıldığı zaten altı milyon seçmenin bir kısmı "cumhur ittifakı"na oy verecek, yok öyle bir şey.
Erdoğan ve AKP'li yöneticilerin açıklamaları ise "Biz parti kapatmayı zorlaştırdık. Parti kapatmaktan ziyade parti yöneticilerini cezalandırma daha doğru olur" minvalinde açıklamalar yapıyor.
Burada AKP'nin siyasi manevrası çok net.
Ortakları "HDP kapatılsın" kampanyası düzenleyerek oy devşirirken, AKP, HDP'yi " şeytanlaştırma" "kriminalize" etme politikası üzerinden hem karşısındaki "Millet İttifakı" içine nifak tohumu ekerek dağıtmayı, hem de HDP üzerinde yapılan baskı, gözaltı ve tutuklamalarla HDP'yi seçime giremez, girse bile baraj altında kalmasını hedefliyor.
Bu hesap tutar mı?
Tutmaz...
Çünkü İYİP, SP, DP, CHP ve HDP tabanından AKP hükümeti ve ortaklarına oy gitmez.
HDP'yi baraj altında bırakmak mümkün mü?
AKP yeni seçim yasasında barajı MHP için yüzde yediye düşürür görünürken, aslında HDP'nin de baraj sorununu çözmüş olacak.
Peki "millet ittifakı" dağılır mı?
Dağılması AKP hükümetine bir artı sağlamaz.
Zira İYİP'nin baraj sorunu kalmadı.
Davutoğlu, Babacan, SP, DP üçüncü ittifakı kurarlar ise AKP hükümetinden oy devşirecekleri bilinen bir gerçek. Ayrıca, anketlerdeki karasız denilen seçmenin üçte biri CHP üçte ikisi AKP'ye oy verebilecek kitle. Dolayısıyla kararsız kitlenin içindeki yüzde yirmilik kitle AKP'den kopmuş yeni adres arayan kitle.
Soru şu...
Bu yüzde yirmilik kitleyi AKP tekrar yanına çekebilir mi?
Hayır.
O kitlenin yüzde beşlik bir kısmı İYİP'ye, geride kalan kısım ise üçüncü ittifakı tercih edecektir.
AKP'nin yeni il kongreleri sonucu yeni oy kayıpları da görülüyor.
AKP seçim süreci boyunca bütün gücünü, stratejisini milliyetçilik üzerine kurgulamak zorunda ve AKP'nin HDP politikası oldukça ciddi oy kaybına da neden olacaktır.
AKP'nin seçimlerden zaferle çıkma olasılığı kalmamıştır.
Ne var ki, Kuzey Irak'tan ABD politikası hükümlerine göre PKK silah bırakır Türkiye'ye teslim olursa, Suriye'de PYD Türkiye'ye teslim olursa belki bir dönem daha şans yaratabilir.
Bana göre AKP hükümeti bitmiştir.
Çarpıcı bir iddiada bulunalım, Erdoğan ve beşli çetesi yargıdan kurtulmak için ipleri oldukça gererek pazarlık gücü yaratmaya çalışıyor.
İşte bu duygu ve düşünceleri sonlarını daha da hızlı getirecektir.
Türk kamuoyu seçim sürecine girmiş bulunuyor, 2023'e kadar dayanacak gücü kalmadı hükümetin.
Kararsız seçmen kitlesinin AKP'ye tekrar dönme yollarını AKP hükümeti her an kendisi kapatmaktadır.