"Bazı sabahlar hayat tüm sadeliğiyle güzeldir. Bir fincan kahve, pencerenizin önünde gördüğünüz sessiz bir an, içten bir nefes... Mutluluk belki de sadece fark etmeyi bekleyen detaylardadır. Bugün o detayları fark etmeye var mısınız?” Özden İLHAN
Hayatın en güçlü anları, genel olarak gözden kaçırmış olduklarımızdır. Bir sabah ansızın fark ettiğiniz bir kuş cıvıltısı, bize unuttuğunuzu bir melodiyi hatırlatabilir. Veya bir yağmur damlası, boyutu bir dönem hüznünü ama aynı zamanda arınmayı çağırabilir.
Hayat, yağmurda dans bilgilerini öğrenmek gibidir.
Schopenhauer'in “sarkaç hareketi” metaforu, insanın değişimdeki dalgalanmaları, istekler ve tatminsizlik arasındaki gidip gelmeyi çok iyi anlatır. İnsan, arzularına kavuşmak için çabalar; bu, bir uçtur. Ancak arzuladığına kavuştuğunda gelen doygunluk ya da hayal, onu diğer uca taşır. Bu hareket, hayatın deviniminde doğal bir ritimdir.
Duygusal hareket, mutluluk ve hüzün arasındaki ince çizgide şekillenir. İnsan, mutluluğun keyfini çıkardığı anlarda bile, onun kalıcı olmadığını ve geçici olduğunu bilir. Hüzün ise, acının sonsuz olmadığını, bir gün yerini başka bir his bırakacağını fısıldar. Bir şarkının bir zirvede, bir dibe vuruşu gibi, ayrıntılarımız da sürekli hareket halindedir. Bu hareket, yaşamın anlamını arayışımızı güçlendirir.
Belki de hayat, bu düşüşler ve çıkışların toplamıdır. Ne yalnızca mutluluk ne de yalnızca hüzündür. Asıl mesele, şarkıcının hareketini kontrol etmek yerine, onun ritminden kendini bırakmaktır. Çünkü bizim duygularımızı, bize ait olanların tam detaylarını hatırlatır.
Evet, mutluluğun tadı hüznün gölgesinde saklıdır. İnsanın yüreği, bir yandan neşelendirir, bir yandan umudunuzu ilerletir. Bu salınım, hayata anlam kazandırır. Hüzünlü bir günün ardından gelen bir gülümseme, yaşamanın ne denli değerli olduğunu hatırlatır.
Unutmayalım, şarkıcının hareketi hayatın bir öğretisidir. Her çıkışın bir çıkışı, onun karanlık bir aydınlığı çağırır. Bu devinimde en önemli olan, duygularımızın bize ulaşmalarını kucaklamak ve onun anısını, her salınımı, hayatın bir melodisi olarak kabul etmektir. Çünkü yaşam, bazen kendi bestesini yazarken bize dans etmeyi öğretir.
Hayatta en derin mutluluklar, hüzünle yoğrulan anların ardından gelir. Bir şeyin kaybının acısını hissetmeden, onu bulmanın sevincini tam anlamıyla hissedebilir miyiz? İşte bu yüzden sarkacın hareketi, sadece bir salınım değil, insanın duygusal gelişiminin doğal halidir.
Hepimizin farklı bir hikâyesi taşınırız; Kimi hüzünle yoğrulmuş, kimi umutla harmanlanmıştır. Ancak hepimizin yolu, hayatın küçük ayrıntılarıyla şekillenir. Kaybettiğimiz bir sevdiğimiz andan sonra, asla geri getiremeyeceğimiz anılar kalır. Ancak anılar, bize sevgiyi öğreten sessiz öğretmenlerdir. Sevginin gücünün ne kadar kısa sürdüğünü fark ettiğimizde, o anın değerini anlayabilir ve onun anısını dolu dolu yaşadığını öğreniriz.
Hayat, bir yapboz gibidir; onun parçası ayrı bir anı, ayrı bir hikâyedir. Eksik parçalara üzülmek yerine, elinizdeki şekli anlamada, görünümde fark yoktu. Çünkü o yapboz, ne kadar eksik olursa olsun, yine de bir anlam taşır.
Ve işte, her gün kahvesini pencerenin önünden içen ben, bu düşüncelerle adım atıyorum güne. Hayatın sessiz derslerini duymak için kulaklarımızı, öğrenilebilmesi için kalbimizi açmamız gerekiyor. Çünkü asıl güzellik, hayat sakince fısıldadıklarında saklıdır.
Ve işte, pencerenin önünden kalkan ben, bu düşüncelerle adım atıyorum güne. Hayatın sessiz derslerini duymak için kulaklarımızı, öğrenilebilmesi için kalbimizi açmamız gerekiyor. Çünkü asıl güzellik, hayat sakince fısıldadıklarında saklıdır.
Tüm okurlarım ve okuyucularım, bu yolculukta burada olduğunuz için en derin şükranlarımı sunuyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bu dünyada yollarımız bir şekilde kesişmiş. Yeni yıl, her birinize huzur, sağlık ve mutluluk getirsin. Hayatın küçük güzelliklerinin tükenebilecek değeri bileceğimiz, sevginin ve umudumuzun onun için güçlü olduğunu hissettiğimiz bir yıl olsun. Suna inanıyorum ki;2025 yılında bizden saklanan birçok şeyi bileceğimizdir.
Geçmişin izleriyle barışarak, gelecekte umutla bakacağımız bir yıl dileklerimle… Mutlu yıllar!