Orta Anadolu Kürtlerini herkes bilmez. Ankara'nın Gölbaşı, Polatlı, Şereflikoçhisar, Haymana bölgesinde, Kırşehir'in Çiçekdağı, Kaman ilçelerinde, Konya'nın Kulu, Cihanbeyli, Yunak ilçeleri, Yozgat'ın Akdağmadeni ilçeleri en çok bilinen bölgeler. Başka bölgelerde de az sayıda köyler var.
En az üç yüz yıllık konar göçerlik yaşam tarzından dolayı bu bölgeleri, yazlık kışlık kullanmışlar. 1850’li yıllarda zorunlu iskân sonucu, köy ve kasaların kuruluşunu görmekteyiz.
Ben Kırşehir ili, Çiçekdağı ilçesi, Harmanpınar köyündenim. Köyümüzün eski ismi Küngüş. 1960 ihtilalinde köyümüzün ismi değiştirildi. Kasabaya bir kilometre mesafede. Köyümüz, biri Alevi olmak üzere Türk köyleri ile çevrilidir. Bazı köyler karışıktır. Hem Kürt, hem de Türk aileler birlikte yaşarlar. Sayısız evlilikler vardır. Benim çocukluğumda, altmışlı yıllar, bizim köyde en az altı Türk gelin vardı, severek Kürtçe konuşurlardı. Türk köylerine de bizim köyden giden yaklaşık on kız vardı. Onlarda çok güzel Türkçe konuşurlardı.
Bölgede bütün köyler düğünlerde halay çekerdi, halen devam ediyor. Bizim halaya ağırlama denir. Kasabamız sanatçısı Neşet Ertaş'ın “köprüden geçti gelin” müziği ve benzeri türküler eşliğinde halay çekilir. Güneydoğunun halayı gibi hızlı değil, halay seğmenlerin, efelerin yavaş hareketlerini de içeren yavaş hareketlerle çekilir. Ortak kültür eseri. Köylüler birbirlerinin düğünlerine, cenazelerine giderler. Cenaze ve ölü evindeki ağıtlar da aynıdır. Giysiler de birbirine benzer. Kürt Türk ayrımı gibi bir şey hatırlamıyorum. Dayımın ve komşumuzun hanımı Türk köylerindendi.
Kırşehir merkezde HDP binasına ve bazı Kürt esnafın dükkanlarına 2015 yılında saldırılar oldu. Tamamen devletin ve polisin organizasyonuydu. Yoksa böyle bir olayın olması mümkün değildir. HDP’li diye Türk bir arkadaşımın kitapçı dükkanı da yakıldı. Devletler ve ideolojiler olmasa insanlar sorunsuz anlaşır, birlikte yaşarlar, tarih boyunca böyle olmuştur.
Ben kasabadaki okullarda ilk okul, orta okul ve liseyi okudum. Anadilim Kürtçe. Türkçeyi ne zaman öğrendiğimi hatırlamıyorum. Herkes her iki dili birlikte öğrenir, konuşurdu. Bizim köy Kürt köyü. Türkçe ağırlıklı olarak her iki dil de konuşuluyor.
Diyarbakır, Urfa ve Mardin gezisinde bir esnaf bana söylemişti. ”Bu yörede, esnaf başta olmak üzere, halkın çoğu Kürtçeyi, Türkçeyi, Zazacayı ve Arapçayı bilir, konuşur” demişti.
Orta Anadolu Kürtleri Sünni mezhebinden. Güney Doğulularla konuştuğumda şaşırırlar. Sünni Kürt olmaz derler. Şafi olması lazım gibi. Konar göçer kültüründen midir bilmiyorum, hiç dindar değiller, aynen Aleviler gibi laik yaşamları var. Aramızda konuşuruz. Bir anlam veremeyiz.
Yüksek tahsil yapanların neredeyse tamamı ateisttir. PKK ve şiddetini sevmiyorlar. Eğitimlileri HDP’ye oy verirler. Bir beklentileri olduğundan değil. Çoğu sosyalist dünya görüşünü benimsemiş ayrıca Kürt diline ve Kürtlere uygulanan politikalara tepkilerinden. Eğitimsizleri söylemeye gerek yok.
Yukarıda saydığım köylerin hepsi Rışvan aşiretine mensup. Rışvanların merkezi Adıyaman'dır. Dil olarak en iyi anlaştığımız bölge. Bizimkiler Halep'ten geldiklerini söylerler. Yakınlarımızın en çok bulunduğu, Antep, İslahiye, Kırıkhan ve Dörtyol bölgeleridir.
Şimdiki durum, bütün köylüler şehirlere taşındı. Her köyde üç beş yaşlı adam var. Köyler boşaldı. Komşu köyün muhtarı kasaba müftüsüne gitmiş, ”köyde üç yaşlı var, onlarda camiye gelemiyorlar, imam istemiyoruz” demiş. Müftü “olmaz öyle şey, devlet parasını ödüyor, köyde bir şeyler yapıp vakit geçirsin” demiş. Her imamın yıllık gideri yaklaşık seksen bin lira. Devlet o parayla köylere yatırım yapsa, Avrupa'nın köylerinden güzel olur bizim köylerimiz.
Devletin istediği gibi yeni nesiller Kürtçe bilmiyor, çok azı sadece anlıyor, severek asimile olmuşlar. Sadece köylerde yaşayanlar biraz Kürtçe konuşuyor.