Bugun...


Dr. Abdullah Köktürk

facebook-paylas
Tarikatlara Harp Okulları’nın Kapısı Açıldı
Tarih: 25-03-2021 09:44:00 Güncelleme: 25-03-2021 09:44:00


 

İki gün önce yayınlanan Millî Savunma Üniversitesi Harp Okulları Yönetmeliği’nde, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) subay ve astsubay yetiştiren Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartlarında dikkat çeken bir değişiklik yapıldı.

 

Önceki yönetmelikte, Harp Okulları ile Astsubay Yüksekokulları’na giriş şartları arasında bulunan “irticai ve bölücü görüşleri benimsememiş veya bu faaliyetlere karışmamış olmak” hükmü kaldırıldı. Bunun yerine Harp Okulları’na giriş için “terör örgütlerine veya milli güvenliğe karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen gruplara üyelik, iltisak ya da irtibatı bulunmamak” şartı getirildi.

 

İktidarın terör örgütleri ve bunlara iltisak ve irtibattan ne anladığını en son Boğaziçi protestolarında görmüştük. Yani özgürlük istemek, özgür düşünmek, haksızlığa karşı gelmek terörle iltisak için yeterli görülmüştü. Yeni yönetmelikte “irticai” görüşler ve faaliyetler yanında “bölücü” görüşleri benimsememiş ve karışmamış olmak da kaldırılıyormuş gibi gözükse de, devamında muğlak bir terör tanımı ile zaten bu tip görüşlere sahip olanların Harp Okuluna giremeyecekleri belirlenmiş oluyor. Bu arada irtica yanına bölücü tanımı açıkça “irtica”yı kamufle etmek için konulmuş gibi duruyor.

 

Tarikat Üyelerinin Harp Okullarına Girmesinde Engel Kalmadı

 

Terör örgütü içinde bugün için FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı olanların da sayılacağı kabul edilse bile, diğer irticai tarikat, dernek ve örgütlere iltisaklı olanların Harp okullarına girmesinin önünün açıldığı açıkça görülüyor.

 

Bu yönetmelik değişikliği yapılırken Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının görüşünün alınmadığını düşünmek büyük saflık olur. Bu yönetmelik AKP iktidarıile MSB Hulusi Akar’ın isteği ve Genelkurmayın bilgisi dahilinde yasalaşmıştır.

 

TSK Bu Yönetmeliğe Karşı Çıkamaz

 

Yine bazı saf Atatürkçüler içinde TSK’nın bu duruma şiddetle karşı çıkacağını düşünen hayalperestler olduğunu düşünüyorum. Onların gözünü açmayacağını bildiğim halde aşağıdaki satırları onlara yazıyorum.

 

Bilin ki; şu anda TSK birliklerinde, orduevlerinde ve zabit salonlarında bu yönetmelik değil, doların ve borsanın durumu ile OYAK’ın ay sonunda açıklanacak 2020 nemasının ne olacağı konuşuluyordur.

 

Askerler Tarih Boyunca Güçlünün Yanında Mevzilenmiştir

 

Yine bilin ki, Silahlı Kuvvetler tarihi boyunca kuvvetlinin yanında durmuştur. İttihat ve Terakki döneminde Abdülhamid’e karşı çıkmaları onun iktidarının zayıflaması ve batılı şirketlerin gücünü hissetmeleri sebebiyledir. Bunu görmek için uygulanan liberal iktisat politikalarına bakmak yeterlidir.

 

Atatürk döneminde de bürokrasinin gücünü görüp onun emrine girmişlerdir. Devrimleri uygulamaktaki ısrarları, laik olduklarından değil Atatürk’ün gücünü bildiklerindendir. Atatürk’ün ölümü ile birlikte ticaret sermayesinin gücünü hissetmişler ve Menderes Hükümetine sıtkı sadakatle hizmet etmişlerdir. Yine aynı dönemde irticanın güçlenmesine karşı seslerini çıkarmamışlardır.

 

1950’lerin ikinci yarısında Demokrat Parti’den uzaklaşmalarının ana sebeplerinden biri de Sanayi Sermayesi’nin yükselen gücünü görmeleridir. 1960, 1971, 1980 ve 1997 müdahaleleri askerlerin yardımı ile sanayi sermayesinin gücünü arttırdığı gibi 1960 müdahalesinden hemen sonra kurulan Ordu Yardımlaşma Kurumu (OYAK) da askerleri sanayi sermayesinin stratejik ortağı durumuna sokmuştur.

 

Askerler AKP ve Erdoğan’ın Gücünün Bilincinde

 

Askerler, 2002 seçimlerinden sonra AKP’nin gücünü görememiş olabilir. Ancak Balyoz ve Ergenekon süreci onlara bu gücü gösterdiği gibi, 15 Temmuz’da iktidarın yanında hareket etmelerine sebep olmuştur. Artık güç AKP ve Erdoğan’dadır ve TSK gücün yanında mevzilenmiştir.  Bu mevzilenme iktidar ortaklığı seviyesine varmıştır. Yarı-askeri rejimin oluşmasında işbirliği ruhunu yaratan da budur.

 

Artık şapka çıkmış takke görünmüştür. Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları’nın resmi elbiseleri ile Erdoğan’ın arkasında cuma namazlarına katılmalarında da şaşılacak bir durum yoktur. Şaşkın olanlar, hayal aleminde yaşayıp kurumlara olduğundan fazla sıfat biçenlerdir.

 

Askerin cakası ile parasına dokunulmadığı müddetçe bir sıkıntı çıkmayacaktır. İktidarın irticadan dolayı askerden çekinmesine gerek yoktur. Çekinmesi gereken durum, 2020 OYAK nemasının beklentinin altında çıkmasının yaratacağı huzursuzluktur.



Bu yazı 11397 defa okunmuştur.

Cem Tanrısever / 25-03-2021 15:39

Fikirlerini söyleyerek karşı çıkmışlardır. Bu tabi ki yeterli değil. Karar iktidarındır. (Doğru değil, ama demokraside karar iktidarındır). Resmi elbise ile namaz kılmanın sakıncası yoktur. (Tabi ki gerekli olduğunda). Laiklik anlayışından kesinlikle ödün vermeden kişisel dini hassasiyet normal karşılanmalı. Daha öncede söylediğim gibi istifa edebilirler ancak bunun faydası olur mu?. Onları da dinlemek gerek.

Abdullah Köktürk / 25-03-2021 12:14

Sayın Cem Tanrısever, ne yapılabilir yerine ne yapılmasaydı diye sorsak daha kolay olacak. Örneğin; resmi elbiseleri ile cuma namazlarına katılmasalardı nasıl olurdu? Sonra bu yönetmelik taslağı Genel kurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının önlerinden geçmiştir. Karşı çıkabilirlerdi. Sizce karşı çıkmışlar mıdır?

Cem Tanrısever / 25-03-2021 12:09

TSK laiklik ve demokrasinin hep yanında olmuştur. Demokrasiyi kendi dava/çıkarları için kullanan kesimlere karşı demokratik çerçevede mücadele çok, hem de çok zordur. Yani "elini kolunu oynatma, gel güreş tutalım" misali. Bu durumda akla bir tek şey geliyor. Böyle bir durumda demokrasi gereği iktidarın emrinde olan TSK sadece üst düzey komutanların istifası ile cevap verebilir. Başka seçeneği var mı? Başka seçeneklerin de faydası olmadığını gördük. Ne yapılması gerekir cevabi eksik kalmış.



FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI