Bugun...


Dr. Abdullah Köktürk

facebook-paylas
Ciğer Sökücülerin İşbirlikçisi
Tarih: 01-07-2021 09:22:00 Güncelleme: 01-07-2021 09:22:00


Devlet sistemleri üç kurum üzerinden varlığını sürdürür. Bunlar; hukuk, eğitim ve askerlik sistemidir. Bu üç kurum da üretim ilişkileri sonucu olarak ortaya çıkarlar. Üretim ilişkilerini de üretim süreci oluşturur. Her üretim sürecinde ana belirleyici üretim aracı sahipleridir.

 

Binlerce yıl süren köleci düzende köle sahipleri belirleyici olmuştur. Hukuk da buna göredir. Köle sahiplerinin haklarını korumak için düzenlenmiştir. Askerlik kurumunun ana görevi, köleleri baskı altında tutmak ve köle isyanlarını önlemektir. Eğitim sadece köle sahipleri ve çocukları için söz konusudur.

 

Üretim süreci diyalektiktir. Üretim güçleri geliştikçe öyle bir noktaya gelinir ki, eski devletin kurumları artık bu ilişkileri koruyamaz ve daha ileri götüremez. Eski devlet yıkılır; yeni devlet sistemi, yeniden organize edilen hukuk, eğitim ve askerlik kurumları ile tarihteki yerini alır.

 

Kölenin Yerini Saban Aldı, Üzengi Atlı Askerleri Öne Çıkardı

 

Üretim süreci gelişirken, üzenginin bulunması Roma’nın köle piyadelerini yok etmiş, sabanın bulunması da toprakta köle emeğini azaltmıştır. Köleci üretim sisteminin yerini feodal sistem almıştır.

 

6-8. Yüzyıldan dan 14-16. Yüzyıla kadar devam eden feodal sistemde belirleyici toprak rantıdır. Üretim araçlarını kontrol eden ise toprak sahipleridir. Yani feodal beyler, lordlardır. Eğitim ve hukuk yerelde feodaller tarafından belirlenir. Askerliği de bu üretim ilişkisi belirler. Savaş anında feodaller atlı serfleri ile kralın çevresinde orduya katılırlar.

 

Veba salgını ve iklim değişikleri sebebi ile demografinin değişimi sonucu ücretli emeği oluşumu, şehirlerin gelişimi, topun bulunması gibi çeşitli sebepler feodalizmin sonunu getirmiştir.

 

Burjuvazi Ulus Devleti İstedi, Kapitalizm Bilimsel Gelişimi Zorladı

 

Feodalizm yıkılırken şehirlerde yeni bir üretim aracı sahibi doğmaktadır. Bu burjuva sınıfıdır. Önce ticaretle, sonra ev işçiliği ile ve küçük aletlerle üretim yapan bu sınıfın ve üretim sürecinin zorlaması Avrupa’da Rönesans ve dinde reformu getirir. Gelişen burjuvazi iktidara da ortak olmak ister. Önce şehir parlamentoları, sonra burjuvazi isteği ile ulus devletler oluşur. Çünkü burjuvazi devletin sınırları içinde hukukun ortak olmasını ister. Eğitimin keza devletin her yerinde aynı olmasını talep eder. Tabi düzenli ordular da bu zorlamanın sonucudur. At ve kılıç yerine barutlu silahlar vardır. Bunlar askerin bir arada eğitim yapmasını gerektir.

 

Krallar burjuvazi ile iktidarı paylaşmak istemezler. Ama diyalektik süreç onları da ezer geçer. Kabul etmeyenler devrimlerle alaşağı edilir. (İngiliz ve Fransız devrimi vd.) Üretim süreci daha karmaşık makinaları zorlar. Bilim gelişir. James Watt buharlı makineyi yapar 10 hp’lık makinesi devrim yaratır. Artık kapitalizm daha hızlı gelişebilir. O kadar çok gelişir ki kendi halkını sömürmek ona yetmez, emperyalizm olur.

 

AKP, Ciğer Sökücü Çok Uluslu Şirketler Sisteminin Ülkemizdeki İşbirlikçisidir

 

Emperyalizmin üretici gücü artık milli burjuvazi değil, çok uluslu şirketlerdir. Milli eğitim onlara yetmez. Dünyada belli bilimlerde ortak programları dayatırlar (bkz. Bologna süreci). Askerliği ve ülkelerin savunma stratejilerini onlar biçimlendirirler. Siz oğlunuz devletinizin sınırını koruyacak sanırsınız. Bir bakmışsınız Afganistan'da, Kenya’da, Aden körfezinde, Libya'da, şurada burada çok uluslu şirketlerin haklarını ve ticaret yollarını koruyor. Üçüncü dünya halklarının kaynaklarının yağmasında jandarmalık yapıyor. Onları milli hukuk sistemleri de kesmez. Kendi uluslararası tahkim mahkemelerini kurarlar. Bir koyup beş alırlar. Vermeyenlerden de kendi iktidar ettikleri milli görünümlü liderlerin de yardımı ile söke söke alırlar.

 

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetin İstanbul kanalına yatırım yapacak şirketlerin parasını ödemeyeceklerini söylemesine cevaben, “söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar” derken bir gerçeği dile getirmekteydi. AKP bu ülkenin kaynaklarını uluslararası tekellere akıtmak için iktidara getirilmiş bir aktarma kayışı, ciğer sökücü çok uluslu şirketlerin işbirlikçisidir.



Bu yazı 10567 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI