Bugun...


Dr. Abdullah Köktürk

facebook-paylas
Erdoğan Kürtlerden, Amerika Erdoğan’dan Vazgeçemez
Tarih: 17-12-2020 11:59:00 Güncelleme: 17-12-2020 12:05:00


Son günlerde İktidar ittifakının küçük ortağı MHP tarafından sıklıkla HDP’nin kapatılması dile getiriliyor. Ancak AKP'ye yakınlığı ile bilinen Abdulkadir Selvi iki gün önce Hürriyet gazetesindeki köşesinde, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti kapatmaya sıcak bakmadığı biliniyor" diye yazdı.

 

Erdoğan’ın Kürt Oylarına İhtiyacı Var

 

Erdoğan parti tabanındaki milliyetçilerin gazını almak için HDP’nin üzerine gider gibi görünse de, anketler Cumhur ittifakının oylarının eridiğini gösteriyor. Erdoğan ayrıca, önümüzdeki seçimde HDP’de yoğunlaşan Kürt oylarının bir bölümünü kendi lehine çevirmek zorunda olduğunu biliyor. Erdoğan bunu çeşitli şekillerde yapabilir;

 

1. Öcalan'ı kullanarak, Kürt seçmenini bölecek AKP ortağı bir Kürt partisi kurdurabilir. Bu şekilde HDP barajı geçmekte zorlanacağı gibi, kurulacak bu yeni partinin seçmenleri çeşitli vaat ve maniplelerle Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a oy vermeye ikna edilebilirler. Son günlerde Erdoğan ve Barzani yanlısı “Kürt Demokratik Partisi”nin kurulduğu konusunda gelen haberler bu seçeneğin kullanılacağını doğrulamakta.

 

2. Yeni bir açılım süreci için HDP ile anlaşabilir ki, bu seçenek, tabandaki milliyetçi seçmeni kaçıracağından zor görünüyor. Daha önceki açılım sürecinin başarısızlığından ağzı yanan Erdoğan bu yolu açıkça denemeyecektir.

 

3. Ancak Erdoğan HDP ile gizli bir açılım anlaşması yapabilir. Bunun kurgusu ile önce HDP’nin üzerine gidilip HDP kapatılabilir. HDP kapanınca Erdoğan seçime gider. Ancak HDP, seçmenini seçimleri boykota davet eder. HDP seçmeninin katılmadığı bir seçimde Erdoğan’ın kazanma şansı artar. Erdoğan kazandıktan sonra açılım yapar mi? Veya nasıl yapar? Orası meçhul olsa da, bu seçenek Erdoğan'ın daha önce kullandığı makyevelist yöntemlere benzer olduğundan uygun seçeneklerden biri gibi duruyor.

 

Ayrılamayacak İkili: Erdoğan ve ABD

 

Rusya’dan S-400 hava savunma sisteminin alınması, ABD Kongresi’nin Trump’ın veto edemeyeceği kadar ezici bir çoğunlukla Türkiye’ye karşı yaptırım kararı almasına sebep oldu. Kısa adı  CAATSA olan “Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası” gereğince alınan bu yaptırımların maddeleri, Türkiye’de yaratılan hava gibi çok sert değil, hatta yumuşak bile denebilir. Uygulanacağı bile şüpheli olan bu yaptırımlarda bir defa hedef mali kurumlar değil, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB).

 

Bu yaptırımlarla, Savunma Sanayi Başkanlığı’nın ABD ile yaptığı ya da ileride yapacağı alım-satımlara ambargo konulmuş durumda. Ancak SSB’nin başka ülkelerle yapacağı alım-satım işlemlerini ambargo konmuyor. Bu demek ki. Türkiye’nin, Ukrayna ve Azerbaycan gibi pek çok ülkeye silah satımının önünde bir engel yok. Çünkü ABD, Ukrayna ve Azerbaycan politikalarında Türkiye’ye muhtaç. ABD, Türkiye’nin bu ülkelerde yürüttüğü siyasi ve askeri çalışmaların, Rusya’nın bu bölgedeki faaliyetlerini engellediğini düşünüyor.

 

Erdoğan ABD ve İsrail ile Yeni Bir Beyaz Sayfa Açmaya Hazırlanıyor

 

Büyük olasılıkla Biden başkanlığı aldıktan sonra Türk-Amerikan ilişkilerinde iyileşmeye yönelik bir gelişme olacağı ve bu yaptırımların gündemden çıkacağı düşünülebilir. Bugüne kadar kamuoyuna iki ülke arasında sorun varmış gibi gösterilip, Suriye, Libya, Ukrayna, Afganistan, Irak, Gürcistan ve diğer ülkelerde stratejik ortak olarak çalışılması bunları bize düşündürüyor. Biden’ın Kongre’yi ikna edip bu kararı aldırmasında büyük olasılıkla Erdoğan’ın bir bahane bulup ikinci bir testi erteleyecek ya da S-400 sisteminin faal duruma gelmesini erteleyecek olması da etken olacaktır kuşkusuz. Zaten CAATSA yaptırımlarının kaldırılması da Türkiye’nin S-400’lerden vazgeçmesine bağlanmış durumda.

 

Erdoğan Biden ile yeni bir beyaz sayfa açmak için elinden geleni yapıyor. Yeni Washington Büyükelçisi’nin bu konuda özenle seçilmesi de bunun göstergesi. Gözden kaçırılmaması gereken başka bir husus da İsrail’e yıllar sonra yeni bir büyükelçi atanması. Bu kişinin Erdoğan'a çok yakın bir isim olması da İsrail ile ilişkilerin ABD’nin istediği şekilde gelişeceğinin göstergesi.



Bu yazı 10291 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI