Türkiye’de 31 Mart’ta yapılan yerel seçimler iktidar partisi Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) için sürpriz sonuçlar getirdi.  Siyaset bilimciler için sürpriz olmayan seçimler sonucunda Türkiye’nin İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere büyük şehirlerinin çoğu muhalefetin eline geçti. Bilhassa İstanbul seçim sonuçlarına AKP’nin birçok itirazı oldu ancak bunlar sonuçsuz kalınca seçimden 17 gün sonra Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı Ekrem İmamoğlu başkanlık koltuğuna oturdu. Bunun üzerine AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptali için Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu.

İstanbul 15 milyonluk nüfusu, yaklaşık 4 milyar dolarlık bütçesi ve her yıl yarattığı 30-40 milyar dolarlık büyük rant olanakları ile iktidarın kaybetmek istemediği bir şehir. AKP’nin şehri bırakmak istememesinin bir sebebi de kendi dönemlerinde yapılan yolsuzlukların ortaya çıkacağı korkusu. Örneğin Belediye’ye bağlı ve İstanbul’un tüm otoparklarını işleten İSPARK şirketi inanılmaz bir şekilde yıllardır zarar ediyor gösteriliyor. Ayrıca Belediye kaynaklarının AKP’ye yakın dinci vakıflara peşkeş çekildiği söylentileri ayyuka çıkmış vaziyette.

AKP yönetiminin görmek istemediği bir şey de, daha önce AKP’ye oy vermiş olan birçok seçmenin ekonomik krizden, işsizlik ve hayat pahalılığından sorumlu tuttuğu iktidarı cezalandırmak için bu seçimde İmamoğlu’na oy vermiş olmaları. AKP'yi yönetenler seçmenlerin kendilerinden uzaklaşmasının nedenlerini araştırmak yerine seçimde usulsüzlük ve sahtekarlık olduğu söylemlerine bel bağlıyorlar. Bu da gerçekleri görmelerine engel oluyor.

AKP’nin büyük şehirleri kaybetmesinin sebepleri şunlardır;

1. Ekonomiyi iyi yönetemediler,

2. İnsanlar ekonomik olarak zor durumdayken onlar şatafatlı bir yaşam sürdüler ve kaynakları israf ettiler,

3. İstihdam yaratamadan sadece sosyal yardıma bel bağladılar

4. Büyük şehirlerde yandaşlara rant dağıttılar ve şehirleri gökdelenlerle donattılar

5. Bilhassa İstanbul'da trafik sorunu için hiç bir şey yapmadılar.

AKP yukardaki noktaları iyi analiz etmeden sadece sandık oyunları yüzünden kaybettiğini vurgularsa bir sonraki seçimde daha büyük bir yenilgi alacaktır.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazanan muhalif belediye başkanlarına, iktidarın kendilerinde olduğu ve belediye meclislerinde çoğunluk oluşturduklarını hatırlatarak “topal ördek” benzetmesi yapmıştır. “Topal Ördek” görevi devam ederken, yerine yenisi seçilmiş ABD başkanları için yapılan bir benzetmedir. Bu tabirle Cumhurbaşkanı, seçilmiş belediye başkanlarını görev yapmasını engelleyeceklerini belirtmiştir. Oysaki her yapılan engelleme AKP ve Cumhurbaşkanı hanesine yazılacak, hatta belediye başkanlarının kendi beceriksizliklerinden dolayı yaptıkları hatalar bile AKP’ye fatura edilecektir. Başkanlar çalıştırılmadıklarını söyleyeceklerdir. Yani olumlu ve olumsuz her şeyden başkanlar kazançlı çıkarken, gerçek “Topal Ördek” Erdoğan ve iktidarı olacaktır.

Son olarak, İstanbul’da bir seçim yenilenmesinin AKP lehine çıkacağının garantisi de yoktur. Seçim yenilenmesi kararı çıkarsa mağdur edildiği algısı oluşacak İmamoğlu’nun oyunun daha da artabileceği muhtemeller içindedir. Böyle bir durumda AKP iktidarı da sorgulanabileceğinden Erdoğan’ın böyle bir isteğinin olmayacağı düşünülebilir. AKP tarafından YSK’ya verilen belgelerin içinin boş olması iktidarın da seçim yenilenmesi gibi bir niyetinin olmadığını göstermektedir. Bunun yanında, önümüzdeki günlerde ekonomik krizin daha da ağırlaşarak devam etmesi AKP iktidarının süresinden önce tamamlanmasına bile sebep olabilir.