Bugun...


Özden İlhan

facebook-paylas
YARIN OLMAYABİLİR
Tarih: 08-04-2024 15:21:00 Güncelleme: 08-04-2024 15:21:00


İnsan doğası gereği, genellikle geleceğe odaklanma eğilimindedir ve yaşamın önemli anlarını gelecekte gerçekleşecek olaylara erteleyebiliriz. Ancak, bu eğilim bazen bugünü yaşamayı ve anılarımızı değerli kılmayı ihmal etmemize neden olabilir.

 

Zamanın doğası, insan algısı ve yaşamın anlamı üzerine düşünmeyi teşvik eder. Anılarımızı değerlendirmek, geleceğe umutla bakmak ve şu anı yaşamak arasında denge kurmak önemlidir. Anılarımız bize kim olduğumuzu hatırlatırken, umutlarımız bize nereye gitmek istediğimizi gösterir.

 

İnsanların yaşamlarında sıklıkla karşılaştıkları bir durum, umudu yarınlara bağlama eğilimidir. Günümüzde, insanlar genellikle gelecekteki belirsizliklere veya hayallerine odaklanarak, bugünü yaşamak yerine geleceğe yönelik beklentilerini şekillendirirler. Ancak, bu eğilim bazen insanları bugünün değerinden uzaklaştırabilir ve anın tadını çıkarmamızı engelleyebilir.

 

Mutluluğun sürekli arzulanması veya elde edilmesi gereken bir hedef olarak sunulması gerçekçi değildir. Hayatın zorlukları ve olumsuzlukları da vardır ve bunlarla başa çıkmak, kişisel büyüme ve dayanıklılığın bir parçasıdır. Bu nedenle, mutluluğu zorunlu bir durum olarak görmek yerine, hayatın iniş çıkışlarını kabul etmek ve anın tadını çıkarmak önemlidir.

 

İnsanlar, iç huzurunu bulmak için mutluluğu kovalamak yerine, anlamlı ilişkilere, kişisel gelişime ve içsel dengeye odaklanabilirler. Bu, daha sürdürülebilir bir mutluluk ve tatmin duygusu sağlayabilir.

 

Sadhguru  “Bu dünyada en büyük talihsizlik yarının bu günde daha iyi olacağı dair bir umut taşımasıdır.  Yarının bu günden daha iyi bir gün olacağını düşündüğü anda, ebedi bir aldanma duygusu içinde yaşayabilirsiniz. “Şu şey olduktan sonra, harika olacaksın! Eğitimini bitirdikten sonra müthiş şeyler yapacaksın, bir iş bulduktan sonra harika olacaksın!” “Yarınlar için demiyorum. Ama bu hayatın bunun için umuda ihtiyacı yok. Bunun için coşkuya ihtiyacı var. Senin şu anda etrafındaki her şeye yansıman gerekir. Ve bunu yalnızca şimdi yapabilirsin.  Bunu yarın yapamazsın. Yarını yaşayamazsın, yalnızca şimdi yaşayabilirsin.”

 

Sadhguru'nun bu cümlesi, insanların sürekli geleceğe odaklanarak bugünü yaşamamalarını ve sürekli bir umut arayışı içinde olmalarının aslında bir tuzak olduğunu vurguluyor. İnsanlar genellikle, eğitimi bitirdikten sonra, iş bulduktan sonra veya belirli bir hedefe ulaştıklarında hayatlarının daha iyi olacağına inanırlar. Ancak, bu tür umutlar sadece bir aldanma duygusuna yol açabilir ve insanları sürekli bir beklenti içinde tutar.

 

Sadhguru, hayatın anlamının ve mutluluğunun, sürekli geleceği beklemek yerine, şu anda yaşanan deneyimlerde bulunduğunu belirtir. Şu anda sahip olduğumuz her şeyi fark etmeli ve onu değerini bilmeliyiz. Çünkü yarınlar garanti değildir ve gelecek, şu an yaşadığımız anların bir sonucudur. Dolayısıyla, hayatın gerçek coşkusunu ve anlamını bulmak için şimdiye odaklanmak önemlidir.

 

Sadhguru'nun ifadesinde vurguladığı gibi, hayatın anlamı ve mutluluğu, sadece gelecekteki bir umutta değil, şu anda yaşanan deneyimlerde bulunur. Bu nedenle, insanların geleceğe odaklanmak yerine, şu anda bulundukları anın değerini bilmeleri ve onu en iyi şekilde yaşamaları önemlidir.

 

İnsanın varoluşsal soruları ve yaşamın anlamı üzerine derinlemesine düşünmemize yardımcı olur. Bu nedenle, geçmişi değerlendirmeli, geleceğe umutla bakmalı ve şu anı yaşamalıyız.

 

Anın değerini bilmek ve şimdiyi yaşamak, gerçek mutluluğun ve tatminin anahtarıdır. Gelecek planları yapmak önemlidir, ancak bu planlar şu anda yaşanan anın tadını çıkarılmasına mani olmamalıdır.

 

Şimdiyi yaşamak, iç huzurunu bulmak, anın güzelliklerini fark etmek ve hayatın tadını çıkarmak demektir.

 

Kahvenizi alın, sıcak fincanınızı avuçlarınızın arasına alın ve hafif esen rüzgârın melodisini hissedin. Camınızdan dışarıya bakın; gökyüzü, yumuşak bulutlarla örtülü, günün kalanını huzurlu bir şekilde selamlıyor.

 

Etrafınızdaki yaşanan anların ritmiyle birlikte, kahvenizin aroması sizi saran bir örtü gibi yayılır. Bir soluk alın, içine çektiğiniz bu anın içten huzurunu hissedin. Şu anda yaşanan her an, bir hikâye, bir şiir gibidir; sadece içinde bulunarak tadını çıkarmanız yeterlidir. Gökyüzünün sınırsızlığı, anın sonsuzluğuyla buluşurken, siz sadece burada ve şimdi, içsel dinginliğinizi hissedin.

 

Hayatın en güzel anları, şu anda, bu an, bu kahve ve bu manzara içinde gizlidir. Keyifle, huzurla ve şükranla içerken, şu anın değerini bilmeyi, anı yaşamanın ne kadar kıymetli olduğunu hatırlayın.



Bu yazı 520 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ

AKP Nasıl Kazanıyor?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI