29 Ocak 2009 ‘da İsviçre’de yapılan Davos Zirvesi’nde O zaman başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan İsrail Başbakanı ve toplantı moderetörünü protesto ederek toplantıyı terk etmişti. Toplantıdan çıkarken söylediği “one minute” lafı yüzünden bu olay “one minute olayı” olarak bilinmektedir.
Bu olay sebebi ile Arap ülkelerinde Erdoğan sempatisi oluşmuştur. 2009’da Suriye ve Libya Türkiye’ye vizeyi kaldırmışlardır. Türkiye’nin sersemletilmiş halkı da Erdoğan ve Türk hükümetini İsrail karşıtı olarak görmeye devam etmişlerdir. Hatta, Vizelerin kaldırılması üzerine birçok ajanın Suriye ve Libya’ya bu ülkeleri karıştırmak için girmiş olmaları muhtemeldir.
Bu olaydan yaklaşık 1 sene sonra Mayıs 2010’da Türkiye’den Gazze’ye yardım amacıyla yola çıktığı söylenen Mavi Marmara adlı bir gemi İsrail askerlerince durdurulmuş ve gemideki 10 kişi öldürülmüştü. Bu olay Arap Ülkelerinde Türkiye’ye olan sempatiyi en üst seviyeye yükseltmişti.
Vizeler kalktıktan 1 yıl sonra önce Libya karıştı ve Eylül 2010 da Libya lideri Muammer Kaddafi linç edilerek öldürüldü. Libya kaosa sürüklendi. Petrollerine el kondu. Mart 2011’de Suriye’de karışıklık çıkarıldı. Yüzbinlerce Suriyeli öldürüldü. Milyonlarca Suriyeli mülteci oldu. Sadece Türkiye’ye 3.5 milyon Suriyeli göç etti.
Son günlerde ABD Başkanı Trump ABD askerlerinin Suriye’den çıkacağını söyledi. Sersemletilmiş millet, bu sefer de Suriye’nin kuzeyinin Türkiye kontrolüne gireceğini ve oradaki Kürt oluşumunun bölgeyi terk edeceğini inanmaya başladı.
Olanlara bakınca gerçekte Türk hükümetinin İsrail karşıtı değil müttefiki olduğu görülmektedir. Diğer bir gerçek de ABD’nin Suriye kuzeyindeki Kürt oluşumundan vazgeçmeyeceğidir. Ancak çeşitli yollarla sersemleştirilmiş millet farklı bir hologram izlediği için bu yazılanları aptalca bulacaktır.